'Her zaman eşit şekilde olmuyor'

IMF Direktörü Christine Lagarde, IMF'ye üye ülkelerin ortak noktasının kırılgan toparlanma olduğuna işaret ederek, "Bu toparlanma ülkeler arasında her zaman eşit şekilde de olmuyor. İstediğimiz kadar hızlı olmasada daha çok daha gelişmiş ekonomilerde toparlanmanın olduğunu görüyoruz" dedi.

'Her zaman eşit şekilde olmuyor'

Lagarde, Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın moderatörlüğünde düzenlenen ve küresel ekonominin içinde olduğu yeni düşük büyüme ve çalkantılı seyir ortamını değerlendirildiği oturumda yaptığı konuşmada, amaçlarını sorgulamaları gerektiğini söyledi.

Bodrum ilçesinde kaçakları taşıyan tekne ve botun batması sonucu yaşamını yitiren Aylan Kurdi'nin kamuoyuna yansıyan fotoğraflarını anımsatan Lagarde, "Sahile vuran çocuğun fotoğrafı belki de insanlığımızı kaybettiğimizi gösteriyor. Tabii ki yalnız değil o çocuk. Gerçekten inandığınız şeylere, en başa dönmeniz gerekiyor. Asıl misyonunuz neydi, asıl amacınız neydi, burada noktaları birleştirmeniz gerekiyor" değerlendirmesinde bulundu.

Papa ile gerçekleştirdiği 30 dakikalık bir görüşmeye ilişkin anekdotu paylaşan Lagarde, Papa'ya ekonominin, finans sisteminin dünya için ne kadar önemli olduğunu, aynı zamanda bunların ruhani konularla, insanların iç dünyasıyla da yakın ilişkide bulunduğunu ifade ettiğini dile getirdi. Lagarde, "Papa, bana, 'Hiç önemli değil, sen endişelenme, biz genç insanlar için umut konusuyla ilgili çalışabiliriz, sen istihdam konusuna eğil' dedi" şeklinde konuştu.

Görevlerinin bir yandan da dünyadaki istikrara katkıda bulunmak olduğunu ifade eden Lagarde, istikrarın gerçekten ihtiyaç duyulan şey olduğunu belirtti. Lagarde, istikrarın özellikle yatırım yapanlar için önemli olduğunu vurguladı. Lagarde, "Kesinlik, tahmin edilebilirlik, istikrar son derece önemli" dedi.

IMF'nin 188 üyesi bulunduğunu dikkati çeken Lagarde, "Hepimizin ortak noktası kırılgan toparlanma. Bu toparlanma ülkeler arasında her zaman eşit şekilde de olmuyor. İstediğimiz kadar hızlı olmasa da daha çok daha gelişmiş ekonomilerde toparlanmanın olduğunu görüyoruz" ifadesini kullandı.

'TÜRK EKONOMİLERİNDE VERİMLİLİK DÜŞÜK'

Tüm ekonomiler için ortak noktanın verimliliğin düşük seviyelerde seyretmesi olduğuna dikkati çeken Lagarde, bunun büyümenin kalitesini etkilediğini belirtti.

Lagarde, Avusturalya'nın G20 Başkanlığı döneminde büyümeyi daha nicel şekilde aldıklarını ve ne tür tedbirlerle 5 yıl içerisinde yüzde 20 artırabiliriz gibi konular üzerinde durduklarını dile getirdi.

Konunun nitel yanına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Lagarde, verimliliği artırmaya yönelik altyapı yatırımlarına işaret etti. Bu alanın etkilerinin, orta ve uzun vadenin yanı sıra kısa vadede de kendini gösterdiğine değinen Lagarde, ileri ekonomilerde gayrisafi yurtiçi hasıla yatırım harcamasındaki yüzde 1'lik artışın, büyümede 0,4'lük artışa karşılık geldiğine dikkati çekti.

Lagarde, etkin ve etkili altyapı yatırımlarının büyümenin kalitesine etkisini vurgulayarak, bunun büyümede çok önemli bir unsur olduğunu söyledi.

'BAZI KANALLAR HALEN TIKALI'

Lagarde, yatırımların finansmanına ilişkin de değerlendirmelerde bulunarak, "Nicelik iyileşiyor, parasal politikalar gayet iyi ama bütün bunlara rağmen bazı kanallar halen tıkalı ve kredi akışı ancak uzun sürede toparlanabildi. Buradaki amaç yatırımların kolaylaştırılmasıydı ama bu uzun zaman aldı. Dolayısıyla da birtakım ödenmeyen, batık krediler sorunu söz konusu oldu. Bu konulara da değinmek gerekiyor" dedi.

Mali sektörle ilgili gelişmekte olan ülkelerde daha fazla iş yapılmasının önemini vurgulayan Lagarde, bu kapsamda finans sektörünün yeniden yapılandırılması gerektiğini ifade etti.

Banka kredileriyle finansman sağlayan şirketlerin gelişmiş ülkelerde ekonominin yüzde 53'ünü oluşturduğunu belirten Lagarde, bu oranın yüzde 34'e kadar gerilediğini dile getirdi. Lagarde, gelişmekte olan ülkelerde daha fazla kredi alınması durumunun da söz konusu olmadığını kaydetti.

Lagarde, finansmana ulaşmada maliyetler ve teminatların şirketlerin önünde engel oluşturduğunu söyledi.

'BÜTÜN AKIŞLAR KOLAYLAŞTIRILMALI'

İstihdam, ürünler ve verimlilikle ilgili bütün sistemlerin, akışların kolaylaştırılmasıyla büyümenin teşvik edilebileceği değerlendirmesinde bulunan Lagarde, bu doğrultuda ülke liderleri ve iş dünyasının önde gelenlerinin birlikte çalışmasının çok önemli olduğunu ifade etti.

İş gücü piyasasına yönelik reformların da büyümedeki etkisine değinen Lagarde, kadınların daha fazla iş gücü piyasasına girmesiyle ekonomide kapsayıcılığın da artacağını vurguladı.

Toplumsal cinsiyet açısından iş gücü piyasasında çok büyük eşitsizlik bulunduğuna dikkati çeken Lagarde, kadınların yanı sıra mültecilerin de iş gücü piyasasına katılması gerektiğini sözlerine ekledi.