Çekte yeni dönem başlıyor

Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı TBMM'de kabul edildi. Tasarı varlık barışını ve çek düzenlemesini de kapsıyor.

Çekte yeni dönem başlıyor

"Varlık Barışı" ve "karşılıksız çek kullananlara hapis cezası verilmesi" gibi düzenlemeler ile bir çok işlemin vergiden muaf tutulmasını öngören Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edildi.

Yurt dışındaki para, döviz, altın, hisse senedi, tahvil ve diğer menkul kıymetlerin 31 Aralık 2016'ya kadar bildirilmesi halinde, bu kıymete vergi incelemesi ve soruşturma yapılmayacak.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edilen Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısına göre, karşılıksız çek keşide etme adli para cezasını gerektiren suç olarak tanımlandığı için, çek hesabı açtırmak isteyenler bankaya adli sicil kaydı da verecek.

Bankalar, çek hesabı sahibi gerçek veya tüzel kişinin ya da şirket yetkililerinin çek hesabı açma yasağının bulunup bulunmadığını kontrol etmekle yükümlü olacak.

Ticaret siciline tescil edilen şirket yetkilileri hakkında verilmiş bir çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı varsa, bunların yetkilisi olduğu tüzel kişilere çek defteri verilmeyecek.

Çek hesabı sahibinin gerçek kişi olması durumunda kimlik numarası, tüzel kişi ise MERSİS numarası çek üzerine yazılacak. Çek hesabı sahibi ile düzenleyenin farklı kişiler olması halinde, ayrıca düzenleyenin kimlik numarası da yazılacak. Böylece, çek hesabı sahibinin benzer isimli veya unvanlı kişilerden ayırt edilebilmesi sağlanarak, düzenleyenin net bir şekilde tespit edilebilmesi ve çekin karşılıksız çıkması durumunda çek hesabı sahibine karşı yapılacak başvurularda doğru kişiye ulaşılması hedefleniyor.

Karekodlu çek düzenlenen lehtar, teslim aldığı çeki sisteme kaydedecek. Çek alacaklıları, çek ile çek hesabı sahibine ve bu çeki düzenleyenlere ilişkin verilere karekod aracılığıyla erişim sağlayabilecek.

Karekodlu çekin sisteme kaydedildiği tarihten sonra çek düzenleyen tüzel kişinin temsilcilerinde meydana gelen değişiklikler, çek hesabı sahibi tüzel kişinin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacak. Böylece henüz bankalara ibraz edilmemiş çek adedi ve tutarının üçüncü kişilerin erişimine açılması, çek hesabı sahibine ait piyasada bulunan çek adedi ve bunların tutarları hakkında bilgi sahibi olunması ve alacaklının çeki kabul edip etmeme hususunda kanaat edinmesi öngörülüyor.

Üzerinde tarih bulunan ve kanuni süresinde ibraz edilen çekle ilgili karşılıksız işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikayeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, bin 500 güne kadar adli para cezasına hükmolunacak. Hükmedilecek adli para cezası, çek bedelinin karşılıksız kalan miktarından az olamayacak. Mahkeme ayrıca, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına; bu yasağın bulunması halinde yasağın devamına hükmedecek.

Hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilenler, yasaklılıkları süresince sermaye şirketlerinin yönetim organlarında görev alamayacak. Ancak hakkında yasaklama kararı verilenlerin mevcut organ üyelikleri görev sürelerinin sonuna kadar devam edecek.

Yasaklı kişiler bankalara bildirilecek

Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararına ilişkin bilgiler, güvenli elektronik imzayla imzalandıktan sonra UYAP aracılığıyla MERNİS ile Risk Merkezine elektronik ortamda bildirilecek. Hakkında çek hesabı açma yasağı verilen kişiler, Risk Merkezi tarafından bankalara bildirilecek.

Karşılıksız çek davasında mahkeme tarafından, beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, davanın düşmesi veya davanın reddine karar verilmesi halinde, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının kaldırılmasına karar verilecek. Kesinleşen karar MERSİS ile Risk Merkezine bildirilecek ve ilan olunacak.

Adli para cezalarının ödenmemesi halinde, kamuya yararlı bir işte çalıştırma kararı verilmeksizin doğrudan hapis cezasına çevrilecek.

Karşılıksız çek bedelini ibraz tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tamamen ödeyen kişi hakkında; yargılama aşamasında davanın düşmesine, mahkumiyet hükmünün kesinleşmesinden hükmün bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına karar verilecek. Şikayetten vazgeçme halinde de aynı hükümler uygulanacak.

Kişi, cezanın tamamen infaz edildiği tarihten itibaren üç yıl ve her halde yasağın konulduğu tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra hükmü veren mahkemeden çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının kaldırılmasını isteyebilecek.

Tasfiye de kolaylaştırılıyor

Gerçek kişi tacir ile tüzel kişi tacir adına imza atmaya yetkili kişi, ticaret unvanını ve bunun altına atacağı imzayı, noter onayı şartı aranmaksızın ticaret sicili müdürü ya da yardımcısı huzurunda yazılı beyanda bulunmak suretiyle de verebilecek.

Şirketlerin tür değişikliğine gitmesinde yeni türe ilişkin sözleşmenin bütün ortaklar tarafından imzalanması zorunluluğu kaldırılıyor. Tür değiştirmede yönetim organınca hazırlanan tür değiştirme planı dışında, yeni türün şirket sözleşmesinin genel kurulun onayına sunulması öngörülüyor.

Sermaye şirketlerinin tasfiye sürecini kolaylaştırmayı amaçlayan tasarı, tasfiye halindeki şirketin, kalan malvarlığını dağıtabilmek için alacaklılara yönelik yapılacak üçüncü ilandan itibaren gerekli bekleme süresi 1 yıldan 6 aya düşürülüyor.

Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre tasfiye olunan şirketlerde, İcra İflas Kanunu'ndaki tasfiye ve ceza yaptırımı hükümleri uygulanmayacak.

Piyasalarda çeke duyulan güvenin artırılması ve karşılıksız çekin engellenmesi amacıyla çeklerde seri numarasıyla karekod bulunması zorunlu hale gelecek. Yabancı banka tarafından bastırılan çeklerde seri numarası veya karekodun bulunmaması senedin çek olarak geçerliliğini etkilemeyecek.

Bankalar, 31 Aralık 2016 tarihinden sonra karekodsuz çek yaprağı veremeyecek.

Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ve özel bütçeli idareler tarafından ilgili mevzuatı gereğince alınan, 10 yılı geçen ve çeşitli nedenlerle iadesi sağlanamayan veya gelir kaydedilemeyen 500 lira ve altındaki teminat mektuplarından uyuşmazlığa konu edilmeyenler ilgili bankalara iade edilecek.

Varlık barışı düzenlemesi

Tasarıda "varlık barışı" ile ilgili düzenlemeler de yer alıyor.

Buna göre, gerçek ve tüzel kişilerce yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları, 31 Aralık 2016 tarihine kadar Türkiye'deki banka veya aracı kurumlara bildirilecek.

Alacaklar ve rayiç bedeliyle taşınmazlar, 31 Aralık 2016 tarihine kadar Türk Lirası cinsinden vergi dairelerine beyan edilecek. Gerçek ve tüzel kişiler bu varlıkları, diğer kişilerin nam veya hesabına bildirim veya beyanda bulunabilecek.

Bildirim ve beyan halinde vergi incelemesi, vergi tarhiyatı, soruşturma ve kovuşturma yapılmayacak.

Yurt dışından getirilen bu varlıklar, işletmelerin kanuni defterlerine kaydedilebilecek. Kayıt işlemlerinde sınırlayıcı bir düzenleme olmayacak. İşletmelere sermayeye ilave etme, özel fon hesabında tutma veya işletme borçlarının ödenmesinde kullanma konusunda ihtiyarilik sağlanacak.

Tasarının yurt dışına hizmet veren işletmelerde vergi indirimi, yatırım teşvik belgesi kapsamındaki binaların 5 yıl emlak vergisinden muaf olması, yatırım teşvik belgesi kapsamında tahsis olunan arazilere de geçici vergi muafiyeti getiren hükümleri 1 Ocak 2017'de, karekodlu çek düzenlenmesine ilişkin hükümler 31 Aralık 2017'de yürürlüğe girecek.

"Biz dışarıdan temiz parayı istiyoruz"

Dün saat 12.00'de başlayan tasarının görüşmeleri komisyonda 15 saat sürdü ve en uzun müzakereler "varlık barışı" maddesinde yapıldı.

Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, "varlık barışı" konusunda daha önce yapılan düzenlemelerin, Türkiye içindeki paraların da sisteme girmesine imkan tanıdığını ve hiç bir sıkıntı yaşanmadığını söyledi.

Bu düzenlemenin önceki düzenlemelerden daha ağır olduğuna işaret eden Canikli, "Biz dışarıdan temiz parayı istiyoruz." dedi.

Canikli, Türkiye'nin her zaman için sermayeye ihtiyacı olduğunu ifade ederek, "Bundan daha ideal bir düzenleme gelmez. Biz hiç bir ilave koruma zırh da sağlamıyoruz. Çünkü gelen para dünya sistem içinde olan para. Bankacılık sisteminden gelen para olduğu için de kara para diye bir şey olamaz. Eğer bizi bu konuda suçlarlarsa, somut olarak bir şey ortaya koymaları lazım. Öyle bir tespit yoksa da öyle bir suçlamada bulunulamaz." değerlendirmesinde bulundu.

Önceden takip edilmeden iflas kararı verilecek

Tasarıya göre, sermaye şirketleri ile kooperatiflerin, aktiflerin muhtemel satış fiyatları üzerinden düzenlenen ara bilançoya göre borca batık olduğu idare ve temsille vazifelendirilmiş kimseler, şirket veya kooperatif tasfiye halinde ise tasfiye memurları veya bir alacaklı tarafından beyan ve mahkemece tespit edilirse, önceden takibe gerek kalmaksızın bunların iflasına karar verilecek.

İdare ve temsille vazifelendirilmiş kimseler ya da alacaklılardan biri, şirket veya kooperatifin mali durumunun iyileştirilmesinin mümkün olduğuna dair iyileştirme projesini, son bir yıldan uzun süre ile şirket merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemeye sunarak iflasın ertelenmesini isteyebilecek.

Mahkeme, iflasın ertelenmesi talebinde bulunulması üzerine yönetim organının yerine geçmesi, yönetim organı kararları ve işlemlerini onaylaması ayrıca envanter işlemlerini başlatarak kontrolü altında yürütmesi için mesleki ve teknik yeterliliğe sahip yeterli sayıda kayyım atayacak.

İflas erteleme talebi, kayyımın atanmasına ilişkin karar, kayyımın mahkemece belirlenen görevleri ve temsil yetkisi ile bunların sınırları, ticaret sicili müdürlüğüne öngörülen usulle ilan ettirilecek. Bu ilanda, "alacaklıların iflas erteleme talebinin ilanından itibaren iki haftalık kesin süre içinde itiraz ederek iflas erteleme şartlarının bulunmadığını ileri sürebilecekleri ve mahkemeden talebin reddini isteyebilecekleri" belirtilecek.

Mahkeme, şirketin veya kooperatifin malvarlığının korunması ve faaliyetlerinin yürütülmesi için gerekli olan tedbirleri alacak; şirket ya da kooperatif aleyhine takip yapılmasını yasaklayabilecek, daha önce başlatılan takipleri durdurabilecek.

Kayyımın yerine yenisi seçilebilecek

Mahkeme, gerektiğinde kayyımın görevine son verebilecek, görevine son verilen ya da istifa eden kayyımın yerine yenisini seçebilecek. Bir kişi aynı anda en fazla 3 dosyada kayyım olarak atanabilecek.

İflasın erteleme kararı üzerine borçlu aleyhine hiçbir takip yapılamayacak ve daha önce başlayan takipler duracak, ihtiyati tedbir ile ihtiyati haciz kararları uygulanmayacak.

Erteleme sırasında taşınır, taşınmaz veya ticari işletme rehniyle temin edilen alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabilecek veya başlayan takiplere devam edilebilecek ancak bu takip nedeniyle muhafaza tedbirleri alınamayacak ve rehinli malın satışı gerçekleştirilemeyecek.

Erteleme süresi azami bir yıl olacak. Bu süre mahkemece uygun görülmesi halinde bir yıl daha uzatılabilecek.

İflasın ertelenmesine karar veren mahkeme, atanan kayyımın görevine devam etmesine karar verebileceği gibi aynı niteliklere sahip yeni kayyım da atayabilecek. Kayyım, takvim yılının her 3 aylık dönem sonu itibarıyla, şirketin projeye uygun olarak iyileşme gösterip göstermediğini mahkemeye rapor edecek.

Kayyımın raporuna göre iflas kararı verilebilecek

Kayyım ayrıca şirketteki olağanüstü gelişmeleri mahkemeye rapor edecek. Mahkeme, kayyımın verdiği raporlardan veya bilirkişi raporundan, borca batıklığın sürdüğünü belirlerse şirketin veya kooperatifin iflasına karar verecek.

İflas erteleme talebi üzerine mahkemece verilen nihai kararlara karşı borçlu şirket, kooperatif ya da erteleme talep eden alacaklı tarafından kararın tebliğinden, diğer ilgililer tarafından ise kararın ilanından itibaren 10 gün içinde istinaf yoluna başvurulabilecek.

Yargıtay, bölge adliye mahkemesince iflasın ertelenmesi kararının kaldırılması veya verilen iflasın ertelenmesi kararını bozarsa, borçlunun malvarlığı üzerindeki tedbirler devam edecek.

İcra ve İflas Kanununda yapılması öngörülen değişiklikle, konkordatonun tasdiki yargılaması mühlet içinde bitirilememişse, asliye ticaret mahkemesi komiserin gerekçeli raporunu da dikkate alarak, borçluya karşı daha önce başlatılan takiplerin durdurulmasına veya borçluya karşı yeni takip yapılmamasına karar verebilecek.

Bu hükümler, yürürlük tarihinden sonra yapılan iflas erteleme talepleri hakkında uygulanacak.

Vergi istisnası getiriliyor

Yıllık ortalama ihracat değerlerine göre yapılan sınıflandırmada, son 3 yılda yıllık ortalama ihracat tutarı Bakanlar Kurulunun belirleyeceği değerin üzerinde olan firma yetkililerine, Bakanlar Kurulunca belirlenen esaslara göre 2 yıl süreyle hususi damgalı pasaport verilebilecek.

Tasarıya göre, kamu idareleri ve bu idarelere bağlı döner sermaye işletmelerinin yapacağı her türlü ödemelerden önce de "vadesi geçtiği halde ödenmemiş borcu bulunmadığına dair belge" aranılacak. Bu düzenlemeyle, amme alacağının daha etkin bir şekilde güvence altına alınması amaçlanıyor.

Emeklilik yatırım fonlarının, menkul kıymet yatırım fonlarının, menkul kıymet yatırım ortaklıklarının, girişim sermayesi yatırım fonlarının ve girişim sermayesi yatırım ortaklıklarının para ve sermaye piyasalarında yaptıkları işlemler nedeniyle elde ettikleri paralar, vergiden istisna olacak.

Sigorta şirketleri iptal ettikleri sigorta muamelelerine ilişkin vergileri iptalin gerçekleştiği dönemde; bankalar ve finansman şirketleri ise tüketicilere iade ettikleri ücret, komisyon ve benzeri adlarla tahsil ettikleri tutarlara ilişkin vergileri, banka ve sigorta muameleleri vergisinden indirebilecek. Bu dönemde indirilemeyen vergiler, sonraki dönem beyannamelerinde indirim konusu yapılabilecek.