Davutoğlu'ndan tarihi konuşma

AK Parti 1. Olağanüstü Büyük Kongresi’nde genel başkanlığa aday olan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, kongrenin veda değil vefa kongresi olduğunu söyledi. Davutoğlu, “Biz bir rüya görüyoruz, yeni bir Türkiye rüyası görüyoruz. Bu rüyayı göremeyenler utansın” dedi.

Davutoğlu'ndan tarihi konuşma

Ankara Arena spor Salonu'nda yapılan Ak Parti 1. Olağanüstü Büyük Kongresinde genel başkanlık için aday belirleme süreci tamamlandı. Divan Başkanı Haluk İpek, Konya Milletvekili ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun genel başkanlık adaylığının, ilk sırada Genel Başkan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın imzaladığı teklifle kendilerine ulaştığını bildirdi. İpek, teklifin bin 245 delegenin imzasını taşıdığını duyurdu.

AK Parti 'de tek genel başkan adayı Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, eşi Sare Davutoğlu ile birlikte saat salona giriş yaptı. Partililerin sevgi gösterilerine Davutoğlu, el sallayarak karşılık verdi. Davutoğlu Kongre'de sahneye "hizmeti devralacak olan" sözleriyle anons edildi. Davutoğlu ve eşi kendilerine ayrılan yere geçince, AK Partililer arasında Davutoğlu ile fotoğraf çektirme yarışı yaşandı. Davutoğlu salona girip yerine oturduğunda bakanlar ve partililer de yanına gelip tebrik etti. Tebrik edenler arasında Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan da vardı.

ERDOĞAN'A MEKTUP YAZIP "BABAMI KOVAR MISINIZ" DİYEN KIZI DA SALONDA
Davutoğlu ve eşinin yanısıra, çocukları da salonda hazır bulundular. Küçükken Dışişleri Bakanlığı görevi nedeniyle çok seyahat etmesinden dolayı Başbakan Erdoğan'a mektup yazarak, "Babamı göremiyorum, lütfen kovar mısınız?" diyen Davutoğlu'nun küçük kızı Hacer Büke de salondaydı.Kongrede, Davutoğlu'nun özgeçmişini, akademik ve siyasi kariyerini anlatan yaklaşık 20 dakikalık bir film gösterildi. Sunum esnasında Davutoğlu'nun, AK Parti'ye karşı kapatma davası açıldığı gün, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 'a söylediği "Bu artık topyekün bir mücadeledir, siz neredeyseniz ben de oradayım" sözleri salondan alkış aldı. Sunumda Davutoğlu'nun Dışişleri Bakanı olduğu dönemde mazlum ülkelere yaptığı ziyaretler ön plana çıkarılırken, bakanlık döneminde sergilediği duruşun " Türkiye 'nin vakur duruşu" olduğu vurgulandı. Sunumda, Davutoğlu'nun AK Parti'nin kuruluşundan bu yana Başbakan Erdoğan ile birlikteliğine de işaret edildi. Kongrede 1245 delegenin imzasıyla aday gösterilen Ak Parti Genel Başkan adayı Ahmet Davutoğlu kongrede konuşuyor. Konuşmasına 'Bir 26 Ağustos sabahı etrafındaki Kürt, Zaza, Türk'le yürüyen Alparslan Gazi'ye selam olsun… 92 yıl önce istiklal için yola Gazi Mustafa Kemal'e ve istiklale selam olsun. Bu vatanın suyuna, toprağına selam olsun. Selam olsun insana, zamana ve mekana… Yine bir Ağustos günü ayağa kalkan ve kaldıran bir milleti yeni bir idealle buluşturan Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a selam olsun! sözleriyle başlayan Davutoğlu şu mesajları verdi:

CUMHURBAŞKANIMIZLA BİRLİKTE YÜRÜYECEĞİZ
Sayın Cumhurbaşkanımız konuşmaları esnasında bir veda kongresinden bahsettiler. Sayın Cumhurbaşkanım, bu bir veda kongresi değil, olağanüstü büyük kongremiz ama bir vefa kongresi, bir ahitleşme kongresidir. Sayın Cumhurbaşkanımıza vefa borcumuzu ödüyoruz. Onun bıraktığı miras AK Parti için bir şeref meselesidir, o miras bizim şerefimizdir ve sonuna kadar korunacaktır." Bu kadrolar Sayın Cumhurbaşkanımızla birlikte bu yolda yürüyecektir. Hiçbir güç bu yola fitne sokamayacaktır.

"2001'DE TÜRK DEVLETİ BÜYÜK BİR ÇIKMAZA GİRMİŞTİ"
Hiçbir güç, hiçbir fitne bu saflara fitne sokamayacaktır. Yeni bir yürüyüşün arefesindeyiz. Son 12 yıl içinde büyük bir inşa yaptık. 600 yıl önce o zamanlar 100 yaşında olan devletimizin otoritesi parçalanmıştı. O dönemde güçlü bir irade kendini gösterdi. İstanbul 'un kapıları bu aziz millete açıldı. 600 yıldan sonra 2001'de Türk devleti büyük çıkmaza girmişti. AK Parti hareketi yeni bir medeniyet ihyası için ayağa kalktı. Bu ihyanın 9 temel esası vardır.

17 ARALIK KUMPASI
Yeni Türkiye'nin psikolojik temeli özgüvendir. Ulaşımda, sağlıkta büyük başarılar sağlandı. Bu özgüven biz de oldukça, AK Parti kadroları kendine güvendikçe kimse bu yürüyüşe dur diyemeyecek. Son 12 yıl içerisinde kazanılan özgüvenimizi, 2013 yılında hedef ettiler. 2013 yılındaki Gezi olaylarının, 17-25 Aralık kumpaslarının en büyük hedefi, millete kazandırdığımız özgüveni yıkmaktı. 17-25 aralık kumpasları kuruldu. Çok şey söylediler. ‘Bunlar rüya görüyorlar' dediler. Biz bir rüya görüyoruz, yeni bir Türkiye rüyası görüyoruz. Bu rüyayı göremeyenler utansın.

O ÇOCUĞU 2053'TE HAYAL ETTİM
30 Mart'ta mitinglere çıkarken bir baba 10 yaşındaki çocuğunu yanıma getirdi. "Çabuk büyü bize adam lazım" dedim. O küçük çocuk "Ben aradığınız adamım" dedi. O kardeşimizi 2053'te hayal ettim. Gencinden yaşlısından herkese adam gibi adamlar peşinde yürümek istiyor.

ÇÖZÜM SÜRECİ MESAJI
Türkiye'de düşünce özgürlüğü, inanç özgürlüğü, ifade özgürlüğü, girişim özgürlüğü, AK Parti Hükümetlerinin teminatı altındadır. Hiç kimse bu özgürlükleri ihlal edemez, edemeyecek." Bizim iktidar olduğumuz Türkiye'de hiç kimse şu veya bu gerekçeyle bir daha ötekileştirilemeyecek. Tarihdaşlığımız, kaderdaşlığımız korunacak. Eşit vatandaşlık hukuku daima önde ve temel ilke olarak benimsenecek. Sayın Cumhurbaşkanımızın yeni döneme, yeni Türkiye'ye ve yeni hükümete emanet gibi tevdi ettiği çözüm sürecini başarıya ulaştırana kadar bize uyku haramdır. Bu millet arasına ekilmiş fitne tohumları yok olana kadar, bu millet her etnik ve mezhebi grupla omuz omuza bu kutlu yürüyüşe çıkana kadar gece gündüz çalışacağız.

ARAMIZDA İTİLAF OLMAZ
Millet iradesine dayanan makamlar arasında hiçbir zaman ihtilaf çıkmaz. Kimse heveslenmesin. Dava arkadaşları arasında itilaf çıkmaz, Seçilmiş Cumhurbaşkanı ve başbakan el ele omuz omuza yürüyeceğiz.Daha 2008'de en büyük partilerden biri kapatılma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Siyasi partilerin özgürlükleri son yollarda teminat altına alınabildi.
Azınlık mallarının devri son 3 yılda gerçekleşti. Otoriter dedikleri cumhurbaşkanı bütün bu reformları gerçekleştirdi. Türkiye demokratikleşme hamlelerini son birkaç yılda gerçekleştirdi. Sandığı hafife alanlara bir cevap var. Bu millet ne zaman başı dara sıkıştığında sandığı bekledi. Hiç ümitlenmesinler… Sandığın emanetine sahip çıkacağız. AK Parti'nin en büyük devrimi milli irade devrimidir. Amir olan millettir. Yeni anayasa yeni Türkiye'nin önünü açacaktır.

PARALEL YAPI MESAJI
Bir kez daha söylüyoruz. Hiçbir şekilde kim ve ne niyetli olursa olsun. Devlet otoritesinin parçalanmasına bir daha izin vermeyeceğiz. Bürokraside aranacak tek niteliktir, ehliyettir, liyakattır. Eskiden bazı locaların yaptığı gibi şimdi de paralel devlet yapılanmasının bazı koltukları ele geçirerek yaptığı gibi siyasete şantaj yapmak açıkça bir ihanettir. Bunlar ter dökmeden devleti ele geçirmek isteyen zihniyettir. İzin verilmeyecek. İster cunta heveslileri ister loca mahfilleri ister paralel yapı izin verilmeyecek. Bu devleti milletin hizmetinde görüyoruz. Devletin yönetimine talip olanlar millete gidecekler.

YENİ BİR ANAYASAYA İHTİYACIMIZ VAR
Demokrasimizin evrensel standartlarda olabilmesi için yeni bir anayasaya ihtiyacımız var. Yeni anayasa yeni Türkiye'nin önünü açacaktır. İnşallah 2015 seçimlerinde anayasa değiştirecek çoğunluğa sahip olacak mıyız Bu bir teminattır. Cumhurbaşkanlığı makamı ile başbakanlık arasında itilaf çıkmasını bekleyenlere cevap veriyorum. Milletten gücünü alanlar arasında itilaf çıkamaz. Birlikte el ele yeni Türkiye'yi icra edeceklerdir. Biz bunun arkasındayız.

İŞTE DAVUTOĞLU'NUN 9 HEDEFİ
Ak Parti'nin Erdoğan sonrası Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, kongrede yaptığı konuşmada, 'manifestosu' olarak nitelenebilecek hedefler koydu. AK Parti öncesi dönem için "fetret devri" benzetmesi yapan Davutoğlu, AK Parti'nin altyapısının 9 unsura dayandığını söyledi.

1- ÖZGÜVEN DARBE GİRİŞİMLERİNE KARŞI DURUŞ
Davutoğlu, özgüvene örnek olarak da Erdoğan'ın Davos'taki 'one minute' çıkışını gösterdi. Gezi olayları ile, 17 ve 25 Aralık operasyonlarını da bu özgüveni yıkma çabası olarak nitelendirdi.

2- SOSYO-KÜLTÜREL BİRLİK VE BÜTÜNLÜK-ÇÖZÜM SÜRECİNE DEVAM
Devlet ve milletlerin ancak "aidiyet" duygusuyla ayakta durduğuna dikkat çeken Davutoğlu, sosyo-kültürel birlikten "çözüm sürecini" kastettiğini de vurguladı. Davutoğlu, "AK Parti iktidarlarının en büyük başarısı, bütün bir ülkeyi tek bir yürek haline getirmiş olmasıdır. Çözüm sürecini başarıya ulaştırana kadar bize uyku haramdır" dedi.


3- SİYASİ ALAN - ÖZGÜRLÜKLERE YENİ AHLAKI FORMASYON
Bu alanı, "insan onurunu korumak" olarak açıklayan Davutoğlu, özgürlük-güvenlik dengesine vurgu yaptı. "Türkiye'de ifade, girişim, inanç özgürlükleri AK Parti iktidarının güvencesi altındadır" dedi. Ancak Davutoğlu, "her özgürlük de bir sorumluluk gerektirir" diyerek ," basın özgürlüğü basın ahlakını gerektirir, girişim özgürlüğü helal rızkı gerektirir. İnanç özgürlüğü diğer inançlara saygıyı gerektirir. Biz tüm özgürlükleri yeni bir ahlaki formasyonla buluşturacağız" diye konuştu.

4- DEVLETİN VE BÜROKRASİNİN RESTORASYONU - PARALEL İLE MÜCADELE

Koalisyon hükümetinin her bir bakanlığını, "farklı bir beylik gibi davranmakla" eleştiren Davutoğlu, AK Parti ile "fetret devrinin sona erdiğini" söyledi. Paralel yapının "fetret devri" istediğini söyleyen Davutoğlu, "Buradan söylüyorum; hiçbir şekilde, kim ve ne niyetle olursa olsun, devlet otoritesinin parçalanmasına bir daha izin vermeyeceğiz. Bürokraside aranacak tek nitelik liyakattir" dedi. Davutoğlu, bürokraside yer alarak, siyasi otoriteye şantaj yapmanın "ihanet olduğunu" kaydetti. "Bunlar, hiçbir şekilde devletimize nüfuz edemeyecekler" dedi.

5- AHLAK RESTORASYONU - SİYASİ AHLAK

Siyaseti "erdem ve ahlak vesilesi" olarak gördüklerini kaydeden Davutoğlu, "Siyasetimizin ahlakı, Şeyh Edebali'nin ahlakıdır. İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın ahlakıdır" dedi. AK Parti hareketinin "Musalla taşına kadar sürecek bir birlik" olduğunu kaydeden Davutoğlu, "Yolsuzluklara karşı da en çetin mücadeleyi AK Parti vermiştir, vermeye devam edecektir. Milletin hakkına uzanacak eli kardeşimiz olsa koparırız. AK Parti kadroları, şeffaflık ve yolsuzlukla mücadele konusunda töhmet altında bırakılamaz" dedi. "Eğer bir takım dosyaları sadece ve sadece AK Parti'yi yıpratmak için tam da üç seçim öncesinde ortaya atarsınız, bunun adına "yolsuzlukla mücadele" değil, "siyasi operasyon" denir"

6- ADALET VE YARGI ALANI - YARGIDAKİ PARALEL YAPININ TEMİZLENMESİ
Yargı mensuplarının siyaseti kontrol etmek için devreye girdiklerinde, tarihte büyük felaketler yaşandığına dikkat çeken Davutoğlu, buna örnek olarak da Abdülhamid dönemini, fetvalarla işten el çektirmeyi gösterdi. "Bu yargı idi, ama adalet değil" dedi. 12 Eylül adaletini de olumsuz örnekler arasında sayan Davutoğlu, "eğer yargı, vicdanını kaybetmişse, temel adalet terazisinden sapmışsa, bir hak ve adalet aracı olmaktan çıkar" dedi. HSYK seçimlerine atıfta bulunan Davutoğlu, bunun "cumhurbaşkanlığı seçimlerinden bile önemli gösterilmesini" eleştirdi.
HSYK seçimlerinde oy kullanacak hakim ve yargıçlara da seslenen Davutoğlu, "HSYK seçimlerine girecek vicdan yüklü, yüreği adaletle çarpan yargı mensuplarına yargının tek bir mahfilin otoritesi altına girmesine izin vermeyin" diye konuştu.

7 KÜLTÜREL VE MEDENİYET RESTORASYONU 
Davutoğlu, Anadolu'nun tarihteki tüm önemli kültürlerle iletişim içinde olduğunu belirtti. Anadolu'da yaşamış ve yaşayan "hiçbir kültürün ötekileştirilmeyeceğini" vurgulayan Davutoğlu, "kadim şehirlerimizde dikey değil, yatay mimariyi geçerli kılacağız" sözü verdi .

8- EKONOMİK RESTORASYON
Ekonomik alanda Türkiye'nin öne çıkması için eğitim reformu ve Ar-ge atılımı yapılacağını anlatan Erdoğan, "her ulaştırma koridoru, her enerji koridoru, Anadolu'ya selam verip gidecek" dedi.
Türkiye'nin "Afro-Avrasya'nın en önemli üretim üssü haline geleceğini" söyleyen Davutoğlu, "Makro ekonomik istikrarı sağlarken, reel sektörü de güçlendireceğiz" dedi.

9- TÜRKİYE'NİN ULUSLARARASI ALANDAKİ YERİ

2002 yılında Türkiye'de "dış politikanın" anlaşılanın "dış ilişkiler" olduğunu, tüm dış politikanın ise "Kıbrıs, Ermeni meselesi ve birkaç defansif konu" olduğunu söyleyen Davutoğlu, "Dış politikada temel ilkemiz, politikanın Ankara merkezli olmasıdır" dedi. Çok boyutlu dış politikanın da süreceğine dikkat çeken Davutoğlu, "Kimse Türkiye'yi Avrupa ile Asya kıskacına almaya çalışmasın dedi. AB üyelik hedefinin "stratejik" olduğuna dikkat çeken Davutoğlu, "Türkiye'nin AB hedefi stratejik bir hedeftir ve kararlılıkla devam ettirilecektir" dedi.
Davutoğlu, ilk bakan olduğunda söylediği "hattı diplomasi yoktur, sattı diplomasi vardır" sözünü de yineledi. Dış politikanın sadece "reel politika olmadığını", "insani ve vicdani diplomasiye dayalı" dış politika izleneceğini söyleyen Davutoğlu, "Allah bize, nerede bize yardım eden yok mu diyene yardım etme kudreti versin" diye konuştu.