Dünya Bankası Türkiye raporu yayınladı

Dünya Bankası’nın Ekim ayına ait Türkiye Düzenli Ekonomik Notu yayımlandı.Notta seçim sonrası belirsizliğin devam etmesi nedeniyle yılın ikinci yarısında ekonomik faaliyetin hız kaybetmesi bekleniyor

Dünya Bankası Türkiye raporu yayınladı

Söz konusu nota göre 2015 yılının ikinci yarısında beklenen yavaşlamaya rağmen, ikinci çeyrekte beklenti üzerinde gerçekleşen büyümeye istinaden Türkiye için 2015 yılı büyüme tahmini yukarı yönlü revize edilerek rakam yüzde 3,2'ye çıkarıldı.

Mevsim etkisinden arındırılmış (MEA) büyüme çeyrek bazında yüzde 1,3 olarak gerçekleşti. Yükselen özel yatırımların ikinci çeyrekteki büyümenin ana sürükleyicisi olduğu, bunun da özel sektörün Haziran seçimleri sonrasında belirsizliklerin ortadan kalkacağı öngörüsü ile daha önce ertelenen yatırımları gerçekleştirdiğini gösterdiği kaydedildi.

DÜNYA BANKASI'NA GÖRE CARİ AÇIK NEDEN AZALMADI?

Ekonomik Nota göre,

* Zayıflayan Türk Lirası ve önemli oranda düşen petrol fiyatlarının etkisiyle daralması beklenen cari açık azalmadı.

* Enerji açığı önemli ölçüde düşmüş olmasına rağmen, 2014 yılında 42,6 milyar ABD doları olan Türkiye’nin cari açığı Temmuz 2015 sonu itibariyle son 12 aylık dönemde 45 milyar ABD dolarına yükseldi (altın etkisinden arındırılmış).

* Cari açıktaki kötüleşmenin temel sebebi ticaret ortaklarındaki zayıflıklar ile 2015 yazında turizm gelirlerinde yaşanan düşüş oldu.

* Avrupa Birliği'ndeki yavaş büyüme, MENA bölgesi ve Rusya’daki güçlükler cari açığı olumsuz etkiledi.

"SİYASİ BELİRSİZLİK VE OYNAKLIK SERMAYE GİRİŞLERİNİ KURUTTU"

Yurt içindeki siyasi endişeler ve küresel finans piyasalarındaki dalgalanmalar kısa vadeli sermaye girişlerini kuruttu. Uzayan vade finansman kalitesini iyileştirmesine rağmen, yılın ilk yedi aylık döneminde net girişler cari açığı karşılamakta yetersiz kaldı.

"ENFLASYON HEDEF SEVİYE ÜZERİNDE KALACAK"

Ekonomik Notta 2015 yılında enflasyonun hedefin üzerinde yüzde 7,5 seviyesinde kalmasının beklendiği belirtildi.

DÜNYA BANKASI'NA GÖRE ENFLASYON NEDEN YÜKSELİYOR?

* Gıda fiyatları tekrar hızlı bir şekilde yükselmeye başladı ve Eylül ayında gıda enflasyonu momentumunu yüzde 14,7’ye kadar yükseltti.

* Kurda değer kaybının tekrar başlaması, çekirdek enflasyonu yüzde 8’in üzerine ve momentumunu yüzde 10,5’in üzerine yükseltti.

* Kurun değer kaybetmesi sebebiyle otomobil fiyatlarında yaşanan keskin artış Eylül ayında enflasyon artışına yüksek katkıda bulundu. Bu gelişmeler ile birlikte, Eylül itibariyle 12 aylık enflasyon yüzde 7,9’a tırmandı.

"TÜRKİYE'DE EKONOMİK FAALİYET HIZ KAYBEDECEK"

Ekonomik Nota göre Dünya Bankası siyasi belirsizliklerin devam etmesi sebebiyle 2015 yılının ikinci yarısında ekonomik faaliyetin hız kaybetmesini bekliyor.

Kredi artış hızının Eylül ortası itibariyle Merkez Bankası’nın yüzde 15’lik referans oranının altına inmesi ve artan güvenlik endişeleri ile devam eden siyasi belirsizliklerin özel sektörün yılın ikinci çeyreğinde gözlenen yatırım harcamalarını sürdürmesinini güçleştirdiği kaydedildi.

"İŞLETMELER YATIRIM KARARLARINI ERTELEYEBİLİR"

Notta ayrıca işletmelerin ikinci çeyrekteki yatırım harcamalarını kısmaları ve yeniden istikrarlı bir siyasi denge yakalanıncaya kadar yatırım kararlarını ertelemelerinin olası olduğu vurgulandı.

Düşen petrol fiyatlarının yılın geri kalan bölümünde cari açığı 5 milyar dolar civarında azaltması ile birlikte dış dengedeki düzeltmenin devam edeceği bildirildi.

"YAPISAL REFORMLAR OLMAZSA OLMAZ"

Ekonomik Notta Türkiye’nin cari açığının halen yüksek seviyelerde olduğu ve mevcut dış ortam göz önüne alındığında önemli yapısal reformlar yapılmadığı sürece yüzde 5,5’in altına inmesinin olası görünmediği belirtildi.
Mayıs 2013’ten bu yana Türkiye’ye net finansal girişlerin azaldığının vurgulandığı notta küresel para politikalarındaki normalleşmenin maliyetleri artırırken gelişmekte olan ülkeler arasında dış kaynaklar için olan rekabeti daha da sertleştireceği kaydedildi.

"TÜRKİYE NE YAPMALI?"

Ekonomik Notta son olarak şu ifadeler yer aldı: “Yatırımcı güveninin yeniden tesis edilmesi, kırılganlıkların giderilmesi ve büyümeye hız kazandırılması için siyasi istikrara ve yapısal reform gündeminin uygulanmasına tekrar dönülmesine acil bir şekilde ihtiyaç duyulmaktadır.”