Erdoğan'ın hedefi ilk 10 ekonomi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, devlet ziyareti için bulunduğu Brüksel'de önemli açıklamalarda bulundu. İş adamlarının da katıldığı toplantıda konuşan Erdoğan, Türkiye'de devam eden yatırım projele ile ilgili açıklamalarda bulundu.

İşte Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan satırbaşları:

2023’te toplam ticaret hacmimizin 1 trilyon doların üzerine çıkmasını öngörüyoruz. Merkez Bankamızın rezervleri 120 milyar seviyesinde bulunuyor.

Geçen 13 yılda, ülkemize 149 milyar doları kümülatif bir sermaye girişi gerçekleşti. 2008’te başlayan ve Avrupa ekonomilerini zorda bırakan küresel ekonomik krizden az etkilendik.

Dünyanın 17. Büyük ekonomisiyiz. Tarımsal üretimde ise Avrupa’da birinci, dünyada yedinci sıradayız.

HEDEF İLK 10 EKONOMİ ARASINDA OLMAK

2023 yılında dünyada savunma sanayiide gelişmiş ilk 10 ekonomi olmak istiyoruz.

Piyasalarımızı daha rekabetçi bir işleyişe kavuşturduk.

Kişi başı milli gelirimizi 2002 yılında 3 bin küsür dolardan şimdi 10 bin küsür dolara çıktı. 2023 yılında 25 bin dolarlık bir milli gelire ulaşmayı hedefliyoruz.

Ülkemizi geçen yıl 37 milyon turist ziyaret etti.

SIĞINMACILARA 7.5 MİLYAR LİRALIK HARCAMA

Suriye’de devam eden siyasi kriz, ülkenin nüfusunun yarısından fazlasının evininden olmasına yol açtı. Türkiye olarak 2, 2 milyondan kişiye hiçbir din ve mezhep gözetmeksizin kapılarımızı açtık. Bakın bizde şu anda 2,2 milyondan fazla mülteci varken, Avrupa’nın tamamında mülteci sayısı 250 bin bile değil. Bu bizim bu konudaki hassasiyetimizi ortaya koyması açısından çok önemli. Yaptığımız harcama 7,5 milyar dolarlık. Biz sınırımıza gelmiş olan bu mültecileri varil bombalarına teslim edemezdik. Biz insani sorumluluklarımız gereği açık kapı politikamızı devam ettireceğiz. Türkiye’nin krizin ilk gününden bu yana sergilediği durum tüm Avrupa ülkelerine örnek olmalıdır. Suriye için harcadığımız para 8 milyar dolara doğru gidiyor. Biz Avrupa’dan ve uluslararası toplumdan gerçek anlamda bir külfet paylaşımı bekliyoruz. Ülkemizin gerçekleştirdiği yüksek büyümede özel sektörün payı yüksek olmuştur. Türkiye’nin zenginliği insanıdır.

Geçen 13 yılda ülkemizin alt yapısını güçlendirmek için çok büyük yatırımlar yaptık. 12 yılda 17 bin 600 km bölünmüş yol inşa ettik.

Asrın projesi olarak tanımladığımız Marmaray ile Avrupa ve Asya kıtalarını birbirine bağladık. İstanbul’da yıllık 150 milyon yolcu kapasitesiyle dünyanın en büyük havalimanlarından birini inşa ediyoruz. Yine İstanbul’da 3. Boğaz köprüsüyle, Avrasya tüneli inşaası devam ediyor.

Eğitim sistemimizde kalitenin artırılmasına ve ar ge ye önem veriyoruz. Ar ge harcamasında hedefimiz milli gelirde yüzde 1’den yüzde 3 e çıkarmaktır.

Biten devam eden daha bir çok projeyle 2023 hedeflerimize ulaşmak için çalışıyoruz.

Bir heyecanımız var, bu noktada bir aşkımız var bunu kaybetmeyeceğiz.

İlgili kurumlarımız Belçikalı iş adamlarına her türlü yardımı sağlamaya hazırdır.

G20 ZİRVESİ ANTALYA'DA

Değerli dostlar Türkiye artık büyük bir kalkınma hamlesini gerçekleştirmiş, gerekli kararlılığa sahiptir, 1 Aralık 2014’ten itibaren üstlenmekte olduğumuz G20 dönem başkanlığının artık sonuna geldik.

15-16 Kasım’da zirveyi Antalya vilayetimizde yapacağız.

Özellikle gençlerin ve kadınların ekonomiye katılmalarına büyük önem veriyoruz. Genç işsizliğinin yüzde 15’e indirilmesi için G20 içinde karar almayı başardık.

Küresel ölçekteki alt yapı yatırımları açığının kapatılması için ortak bir düşünce sistemi gereği olduğunu düşünüyoruz.

G20 tarihinde ilk kez 2 Ekim 2015’te ilk kez açılışına bizzat katıldığım bir enerji bakanları toplantısı gerçekleştirdik.

Avrupa birliği üyeliği ise en önemli uluslararası önceliğimiz ve stratejik tercihimizdir. Katılım sürecimize olan desteği için Belçika’ya teşekkür ediyoruz.

Siyasi engellerin ortadan kaldırılması ve yeni fasılların müzakereye açılması için engellerin ortadan kaldırılmasını bekliyoruz.

VİZE KONUSUNDA İŞBİRLİĞİNE İHTİYAÇ VAR

Geri kabul anlaşması ve vize serbestisi konularında da daha yoğun işbirliğine ihtiyaç duyduğumuz bir dönemden geçiyoruz. Terörle adeta iç içe olan ve onunla savaş veren biziz. Bir üye ülkeden kaynaklanan siyasi tıkanıklık bu kadar büyük bir işbirliğine engel olmamalıdır.

Enerji faslının da günahı vebali bizim boynumuzda değil ha, biz ne deniyorsa onu yaptık. Türkiye tedarikçi ülke değil türkiye ancak transit ülke ve tüketici ülke konumunda. Bizim ancak 1850 kilometrelik tedarik konusunda bizim Nabucoya verdiğimiz sözümüz var bundan vazgeçmedik. İmza atılalı kaç yıl oldu ama işler hala ilerlemedi. Bu arada Azerbaycan ortaya çıktı ve TANAP’ın temelini attık ve şu anda TANAP hızla yoluna devam ediyor.