6 ülke Doğu Akdeniz’de Türkiye’siz gaz forumu kurdu

1-2 Ekim’e ertelenen AB zirvesi öncesinde Doğu Akdeniz’de içinde Türkiye’nin yer almadığı bir gaz forumu kuruldu. Filistin’in de parçası olduğu belirtilen Mısır merkezli foruma katılan ülkeler, ortak bildiri yayımladı.

6 ülke Doğu Akdeniz’de Türkiye’siz gaz forumu kurdu

Türk ve Yunan Savunma Bakanlığı yetkililerinin NATO karargahındaki teknik toplantılarının beşincisi gerçekleşirken, Akdeniz'e kıyısı olan altı ülke, Doğu Akdeniz'de bulunan doğalgaz kaynaklarının çıkarılması ve ihracatını teşvik etmek amacıyla Mısır merkezli hükümetler arası bir kurum kurduğunu duyurdu. Merkezi Mısır olacağı belirtilen, İsrail, Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), İtalya ve Ürdün’ün de parçası olduğu Doğu Akdeniz Gaz Forumu’nun (EMGF) kurum tüzüğü internetten yayımlanan törenle imzalandı.

Filistin de forumun parçası, Fransa katılmak için başvurdu

İsrail Enerji Bakanı Yuval Steinitz, Filistin Ulusal Yönetimi’nin de forumun bir parçası olduğunu belirtti. Reuters’a göre Fransa’nın da foruma katılmak istediği, ABD ve Avrupa Birliği’nin ise gözlemci olarak forumda yer almak istediği belirtiliyor. Yayımlanan ortak bildiriye göre forum, enerji alanında işbirliği yoluyla "bölgesel istikrar ve refahın ilerletilmesine" katkıda bulunacak. Üyeleri geçen yılın başından bu yana Kahire'de birkaç toplantı düzenleyen forumun, katılmak isteyen tüm Doğu Akdeniz ülkelerine açık olduğu ve diğer devlet veya kuruluşların gözlemci olarak katılabileceği belirtildi.

Ürdün ve Mısır’a 30 milyar dolarlık İsrail doğalgazı

Steinitz yaptığı açıklamada türünün ilk örneği olan forumun Arap ve Avrupa ülkeleri için bölgesel işbirliği getireceğini, 30 milyar dolar değerinde İsrail gazının Ürdün ve Mısır’a ihraç edilmesine ilişkin kontratlar yapıldığını ve bunun sadece başlangıç olduğunu söyledi. Mısır, bu yıl başında Avrupa ve Asya’ya tekrar ihraç etmek için İsrail doğalgazını ithal etmeye başlamıştı. Türk yetkililerin geçtiğimiz günlerde Münhasır Ekonomik Bölge anlaşması teklif ettiği öne sürülen Mısır, İtalyan enerji şirketi Eni ile 2015 yılında 849 milyar metreküp büyüklüğünde olduğu düşünülen Zohr doğalgaz sahasını keşfetmişti. Ancak bölgesel siyaset, altyapı ve ulaşım maliyetleri, bölgedeki gazın çıkartılmasına ilişkin süreci karmaşıklaştırmıştı. Sonrasında Mısır, Yunanistan ile Türkiye’nin hak iddia ettiği MEB ile örtüşen bir anlaşma imzamıştı. Türkiye bu anlaşmayı tanımıyor.

‘Türkiye büyük ihtimalle haklı’

Öte yandan İspanya Navarra Üniversitesi Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesörü Michael Tanchum, Foreign Policy için kaleme aldığı yazıda Türkiye’nin Yunanistan’ın deniz yetki alanı iddialarını dayandırdığı Sevilla Haritası’na karşı çıkmakta haklı olduğunu yazdı. Tanchum, BBC gibi basın organlarında da yer alan yazısında Türkiye’nin “büyük ihtimalle daha geniş bir MEB’e sahip olması gerektiğini yazdı. Tanchum Türkiye’nin BM Deniz Hukuku Sözleşmesi’ne (UNCLOS) taraf olmaması nedeniyle Yunanistan veya Güney Kıbrıs’a dava açamadığını, bu nedenle de iddiasına yasal zemin kazandıramadığını öne sürdü.

Belarus yaptırımları Güney Kıbrıs’ın vetosuyla liderler zirvesine kaldı

Avrupa tarafında ise pazartesi günü gerçekleşen Dış İlişkiler Konseyi’nde Belarus’a uygulanacak yaptırımlar, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Türkiye’ye de yaptırım uygulanmasını isteyerek veto etmesi sonucu uygulanamıyor. Olası bir yaptırım kararı 1-2 Ekim'e ertelenen AB liderler zirvesinde sonuçlandırılacak.

ZİRVENİN AB-TÜRKİYE İLİŞKİLERİNE YENİ SOLUK GETİRMESİNİ UMUYORUM

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AB Konseyi Başkanı Charles Michel ve Almanya Başbakanı Angela Merkel ile üçlü video konferans görüşmesi gerçekleştirdi. Üçlü zirvede, Doğu Akdeniz'deki gelişmeler değerlendirildi, Türkiye ve Yunanistan'ın istikşafi görüşmelere başlamaya hazır olduğu ifade edildi. Erdoğan görüşmede diyalog kanallarının işletilmesi için yakalanan nispi ivmenin karşılıklı adımlarla korunması gerektiğini vurguladı. Zirvenin Türkiye-AB ilişkilerine yeni bir soluk getirmesini umduğunu belirten Erdoğan, Gümrük Birliği anlaşmasının güncellenmesi, vize serbestisi ve göç mutabakatı konularında somut adımlar atılması halinde ilişkilerin yeniden olumlu bir yöne evrileceğinden emin olduğunu belirtti.

‘KIBRIS’TA ÇİFT TARAFLI VE ORTAK FEDERE DEVLET’

Gelişmelere paralel Yunanistan Cumhurbaşkanı Katerina Sakellaropoulou, Euronews’de yer alan habere göre, Doğu Akdeniz’de tansiyonun düşürülmesinin öncelikli hedefinin “Türkiye’nin GKRY’ye ait egemenlik haklarını yeniden ihlal etmesinin önüne geçmek ve Kıbrıs sorununu çözmek” olduğunu söyledi, bu çabaların BM Güvenlik Konseyi’nde görüşüldüğü şekliyle “çift taraflı ve ortak federe devlet” şeklinde olacağını belirtti. Sakellaropoulou konuşmasında çözümün ön koşulları arasında “Çağ dışı bir garantörlük, işgale ilişkin haklar ve işgalci bir ordunun kaldırılması olduğu” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin bölgedeki kazanımlarını kabul etmeyeceklerini belirten Yunan Cumhurbaşkanı “Sarsılmaz ortak hedefimiz ‘işgali’ sonlandırmak ve Kıbrıs’a BM Güvenlik Konseyi’nin bağlayıcı kararları doğrultusunda çözüm bulmaktır” diye konuştu.

Alman Büyükelçi, FAZ'a yazdı: AB, Erdoğan'dan sonrasını da düşünmeli

2015-2020 yılları arasında Almanya'nın Türkiye Büyükelçiliği görevini yürüten Martin Erdmann, FAZ.net için Türkiye'ye ilişkin bir makale kaleme aldı. Erdmann, makalesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın iktidarının çözülmeye başladığına yönelik işaretlerin görmezden gelinmemesi gerektiğini belirterek Avrupa'nın Erdoğan'dan sonraki süreci de düşünmesi gerektiği uyarısını yaptı. Erdmann, "Çünkü Türkiye müttefikimiz olmaya devam ediyor" dedi. Erdmann bu hafta Brüksel'de gerçekleşecek zirvede bazı başkentlerin (Paris, Viyana) AB üyelik müzakerelerinin tamamen durdurulması gerektiğini ve Ankara'ya izlenen 'ikiyüzlü' politikaların sonlandırılmasını talep ettiğini, Atina ve Lefkoşa'nın ise sert yaptırımlar talep ettiğini belirtti. Erdmann'ın yazısı şöyle devam ediyor: "Ancak tüm bu önerilerin AB'nin kendisine de istenmeyen yan etkileri olur. Hatta muhtemelen bu iki öneri de işe yaramayıp suya düşecek, aksine Ankara liderliğine 'Türkiye'nin düşmanları'yla ilgili bir propaganda hikayesi vermiş olacak. ...Peki ne yapmalı? Yanıt, Erdoğan Sisteminin geri kalan ömrünün ötesine bakmak gerekiyor. Tersliklerini ve makul olmayan taleplerini yönetmek, yol üzerindeki muhtemel gerilimler! olabildiğince azaltmak gerekiyor.