Başbakan Yıldırım: 2017'yi 'Bilişimde Gelişim Yılı' ilan ediyorum!

33. Ulusal Bilişim Kurultayı'nda konuşan Başbakan Yıldırım, 2017'yi 'Bilişimde Gelişim Yılı' ilan ettiğini açıkladı. Milli ve yerli bilişime değinen Başbakan operatörlere çağrıda bulundu ve 'Kıskançlığı bırakın' dedi

Başbakan Binali Yıldırım, Sheraton Oteli'nde düzenlenen Türkiye Bilişim Derneği (TBD) 33. Ulusal Bilişim Kurultayı'na katıldı. 2017'yi 'Bilişimde Gelişim Yılı' ilan ettiğini açıklayan Başbakan Yıldırım operatörlere çağrıda bulundu. Yıldırım; 'Operatörler; kıskançlığı bırakın, bu yollar hepinizin. Yol altyapıdır istediğiniz işi yapın, yol için kavga etmeyin. Yol ortak değer, ihtiyaçtır. Yolu beraber yapalım herkes üzerine düşen görevi yapsın. Aranızdaki rekabetten vazgeçin işbirliği yapın. Bu işte zaman kaybetmeyelim. Daha az konuşup daha çok sonuç alma durumdayız. Bırakın bireysel rekabeti' dedi.

Başbakan Yıldırım'ın konuşmasından notlar;

* Geleneksel hale gelen TBD'nin Bilişim Kurultayı'na katılıyorum. Hemen Rusya ziyaretimizin ardından buradayız. Ardından EKK'nın aldığı kararları kamuoyu ile paylaşacağız. Bilişim ve Demokrasi başlık bu. Bu çok önemli bir tema. Bilişimin önemini 15 Temmuz gecesi biz gördük. Hain darbeciler her şeyi yaptıklarını düşünüyordu.

* Ancak her şey hesap edilmişti ama hesap edilmemiş bir şey vardı. Bu da İstiklal ve özgürlük aşkıydı. O gün başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere irade Hükümetimizin kararlı duruşu, MHP'nin genel başkanının Sayın Kılıçdaroğlu'nun o gün tercihini demokrasiden yana ortaya koyması, desteği göstermeleri Türkiye demokrasi tarihinde altın harflerle yazılacak bir konudur. Sadece bununla sınırlı değildir, ancak bu işin gizli kahramanları medya mensupları ve basındır.

* Tarihi bir görev üstlenmiştir ve bir talimatla değil, özel kamu bütün yayın kuruluşları darbenin karşısında vaziyet almıştır ve vatandaşı bilgilendirmeyi sürdürmüştür. Darbecilerin kimyasını değiştiren önemli bir başlangıç olmuştur. 11 saat 600 civarında telefon görüşmesi yapmışım.

* Operasyonlar neler olmalı, hareket geçme ve bastırma, terör gruplarının yuvalandığı bölgelerde vatansever asker ve polisimizin sevkedilmesi dahil bütün bu işler iletişimle oldu. Gece karanlığında yoldasınız ve işinizi rahatlıkla yapıyorsunuz, mesaj veriyorsunuz, görüntülü görüntüsüz görüşüyorsunuz adeta ofisinizden makamınızdan bağımsız olarak işleri yürütüyorsunuz. Parti liderleri, cumhurbaşkanımız herkes yaptı. Gerçek güç iletişim gücüdür, eskiden darbeleri insanlar 1-2 gün sonra öğreniyor. Bilemezlerdi yukarıda neler oluyor, kim kimle karşı karşıya kalıyor. Bunlar TRT'ye yöneldiler, orada hemen sonra TÜRKSAT şehit verdi. Ama bir şeyi vermedi. TÜRKSAT'ın ele geçirilmesine yayınların susturulmasına izin vermediler.

* Arkadaşlarımız ölüm tehditleri altınları onları saatlerce meşgul etmeyi başardılar. Tekrar TRT'yi kısa süre sonra yayına soktular. Özel sektörde CNN'ene gittiler, başarılı olamadılar. Bilişimin hakkını teslim etmemiz lazım. Medya kuruluşlarımızın vatanseverlik anlayışı ile ortaya koydukları yayınlarıyla duruşlarını haklarını teslim etmemiz lazm. Bir takım sapma gösterenler oldu. Ama biz olduğumuz yerdeyiz. Memleketin konularında asla ve asla siyaset olmaz. Ben Sayın Bahçeli'ye ilkeli tutumundan dolayı teşekkür ederim. Anamuhalefet partisinden de başlangıçtaki duruşunu koruması beklentiydi, darbecilerin mağduriyetinden söz etmek, şehitlerimizin ruhunu yakınlarını incitiyor.

* Türkiye bir hukuk devleti. Tamam siyaseten Hükümet ile probleminiz olabilir. Türkiye'de konu beka meselesi ise orada siyaset biter. Bütün savaşlar artık tankla tüfekle değil, bilgi ile oluyor. Mesela Irak Harekatı. Bilişimi nasıl kullandılar. Arap Baharı dediğimiz konuda da bilişimi gördük. Gezi olaylarında da bilişimin nasıl terörü teşvik eder şekilde kullanıldığını gördük. Bilişim aynen ilaç gibi bazen tedavi bazen zehir olabiliyor.

* Bilişimde sorumluluk anlayışını geliştirecek bir yapıyı getirmemiz lazım. Sanal dünya yalan dünya değil, sosyal medya sorumsuz medya değil. Bunların etiğinin zaman içinde oluşması lazım. Yapmamız gereken şeyler var. Bugün Türkiye'de üretilen verilen yüzde 80'i dışarıda üretiliyor. İş işten geçtikten sonra verilerin elimize geçmesinin faydası olmuyor. Veri merkezlerinin kurulması ve teşvik edilmesine dair Doğu ve Güneydoğu bölgeleri için aldığımız kararlar içine dahil ettik. Veri merkezi kurmak için olabilecek bütün desteği verdik. Bunu yaptığınızda dünyanın en bilinen içerik sağlayıcıları da oraya gelecek. Bunların ideolojik problemleri yok. Veri elimizin altında olunca bilişim yoluyla ülkemizi tehditlerde olsun insiyatif olacak. 2017 yılını Bilişimde Gelişim Yılı ilan ediyorum. Gelecek bilişimle, gençlerle gelecek.

* İnternet kullanımında yüzde 56'lara ulaştık. Geniş bant var, internet kullanımı var. Fakat yetmez, bilişimin internetin kullanılabildiği alanları düşünün bunlar çok yetersiz. Bir matematikçi olarak; bilişimde kullanabildiğiniz alan hayalinizin uzandığı kadar bir küre düşünün, gidebildiğiniz yer. Sonsuzun bir anlamda sınırlandırılmış tarifidir. Ucu açık bir kullanım alanımız var. Sektör değil bir yaşam tarzı. Bugün siber güvenlik meselesi ülke güvenliği meselesi haline gelmiş, ülke güvenliğine dönüşmüştür. Mesafe almamız lazım. Kamu-net oluşturuldu. 8-10 ülkeden biriyiz bu anlamda. Türk Telekom öncü rol oynadı teşekkür ederiz. Bundan sonrası veri merkezi, internet değişim noktaları. Bilişimde yerlilik ve millilik her şeyden önemlisi. Yeterli insan kaynağımız. Stratejik bir bakışa ihtiyacımız var. Bunu yapacak yetkin firmalarımızı tespit etmek.

* Bir de hedeflerimizi net belirlemek. Herkes donanım alıyor. Bunların ne kadarı yerli ne kadarı tehdit oluşturuyor. Yazılımlarımızın yüzde 95'i dışardan. Tarla başkasının ürün bizim. Tarlanın sahibi biz olmazsak, tarlanın sahibi işin sonunda istediği gibi tasarrufta bulunur. 2017'de yelilik ve millilik konusunda tedbirleri alıyortuz. Sadece siber güvenlik boyutunda olayı düşünmemiz doğru değil, siber caydırıcılığı da eklememiz lazım. Kimseye bulaşacak değiliz ama cevabı vermemiz lazım.

* Diplomatik ilişkilerimiz zora girince hemen bunları gördük. Siber saldırılarda 15 Temmuz sonrasında bir baktık ciddi saldırılar olmuş. Başladılar altyapılarımıza saldırdılar 8-14 Temmuz'da 183 saldırı, 15 Temmuz -11 Ağustos 402, 11-17 Ağustos'ta 700 küsüre çıkıyor. Saldırının boyutu o kadar büyük ki organizasyon yeterli olmuyor. Her şeyden önemlisi kurumların zihinsel dönüşümünün gerçekleştirilmesidir. Türkiye olarak siber saldırıları erkenden görüp tedbir alıyoruz.

* Kurumlarda fişini çek tak, bunlar basit işler. Bir saldırı olduğunda BTK'dan alarm verildiğinde herkes biliyor olmalı, sistem açıkları kapatılmalı. Bilgisayarım var, şifrem var bir şey olmaz diyorsunuz haberiniz yok. Sizin telefonunuzdan konuşuyor terörle ilgili. Bunları düzeltmek mümkün. Siber Güvenlik Kurulu oluşturuldu. Eylem Planı hazırlandı. Operasyonel siber güvenlik, 528 kurumda siber olaylara müdahale ekibi var. Herkes ne yaptığını biliyor olmalı.

* Kasımda yürürlüğe girdi. BTK idari yaptırım da uygulayacak. Önleyici hekim uygulamasında olduğu gibi saldırı gerçekleşmeden önlem alınacak. Saniyelerde oluyor, telafisi mümkün değil. Bir paylaşım yapılıyor hoop yayılıyor, tahribat oluyor ondan sonra tedbir alıyorsunuz. Mesele izlemek ve önlem almak. Bunları yapmazsak 7 gün 24 saat güven içinde olamayız. Bunlardan biri veri merkezlerinin topraklarımızda olmasıdır. Bilgiyi kullanırsak başkalarının önünde daha dik dururuz.

* Bilişim ve demokrasiye şeffaflık için, ekonominin gelişmesi için de buna ihtiyaç var. Bir birim yatırımın getirisi 25. Buğday domates herkes yapıyor, akıl terini kattığımız her ürün bize avantaj sağlıyor, bir adım öne geçmemizi sağlıyor. Araştırma geliştirme, milli ve yerli ürünler sadece cari açık kapatmak için söylemiyorum. Milli açığımızı kapatmak için söylüyorum. Başkasının aklı ile üretilen ürünler onların ürünleri. Onlarla aranız bozulursa geçmiş olsun. Biz bunu Kıbrıs'ta gördük. DEAŞ, PKK, PYD, FETÖ ile mücadelede ambargos sesleri geliyor. Bunları görmemiz lazım. Her bakımdan bundan sonraki hedefimiz kendi kendimize yetecek vaziyete gelmektir. İki şeye yoğunlaşmamız lazım. Akıl yollarının kapasitesini arttırmamız lazım. Havada hız felaket, internette berekettir.

* Bir konuya bilgiye erişmek istiyorsunuz arama motoruna yazıyorsunuz bir de tak diye çıkıyor bir de bunları mı demek istedin diyor önünüze getiriyor, insan hafızasının bu kadar bilgiyi aynı anda tutması mümkün değil. Arşivi bilişime bırakalım, günceli kafamızda tutalım. Bu da zihinsel dönüşümle olur. Yurdun 278 bin kilometre, bilişim ağımız var bununla öğünemeyiz. Operatörler; kıskançlığı bırakın, bu yollar hepinizin. Yol altyapıdır istediğiniz işi yapın, yol için kavga etmeyin. Yol ortak değer, ihtiyaçtır. Yolu beraber yapalım herkes üzerine düşen görevi yapsın. Bir de yerli, yerlileşme. Yazılım başta olmak üzere, donanım da dahil olmak üzere yerlileşme ve millileşmeye hız vermemiz gerekiyor. Bilişim ekonomisini büyüteceğiz. Aranızdaki rekabetten vazgeçin işbirliği yapın. Bu işte zaman kaybetmeyelim. Daha az konuşup daha çok sonuç alma durumdayız. Bırakın bireysel rekabeti.
Sonraki Haber