Bakan Akdağ: Sağlık alanında 46 bin 500 kişiyi işe alacağız

Bakan Akdağ önemli açıklamalarda bulundu. İlaçtaki zammın vatandaşa yansımayacağını müjdeleyen Akdağ, 2017'de sağlık alanında toplam 46 bin 500 kişiyi işe alacaklarını belirtti.

Bakan Akdağ: Sağlık alanında 46 bin 500 kişiyi işe alacağız

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, TVNET'te önemli açıklamalarda bulundu. İlaçtaki zammın vatandaşa yansımayacağını müjdeleyen Akdağ, 2017'de sağlık alanında toplam 46 bin 500 kişiyi işe alacaklarını belirtti.

SAĞLIK BAKANLIĞININ HİZMETLERİNDE 3 ANA BAŞLIK

Sağlık Bakanlığının hizmetlerini sınıflandırırsak 3 başlık altında görüyoruz. Birincisi sağlığımızın geliştirilmesi, özellikle fertler olarak hayat tarzlarımızı iyileştirmesi. Sağlık Bakanlığının buna destek vermesi. Tütünle mücadelede olduğu gibi. Yeni dönemde güçlü bir şekilde devam ediyoruz. Buna sağlıkta dönüşümün ikinci dönemi diyoruz. İkincisi aile hekimi seviyesinde yaptığımız hizmetler var. Üçüncüsü de hastanecilik konusu.

'8 KİŞİYE BİR YATAK DÜŞÜYORDU'

AK Parti yönetime geldiğinde kamu hastaneleri inanılmaz kötüydü. Hamam böcekleriyle mücadele edilen, 8 kişinin bir yatakta yattığı, saatlerce kuyrukta beklenen bir yerdi hastaneler.

Otoparka gittiğinizde size yardımcı olan vale olacak, hastaneye gittiğinizde sizi özel eğitimli insanlar karşılayacak.Sağlıkta dönüşümden önce kayın pederimi Ankara'da bir hastaneye getirmiştik. Arşivden bir dosya istediler. Ben o zaman üniversitede doçenttim. Arşivin yerini ararken birine sormaya çalışıyorsunuz. Cama yazı asmışlar, 'Burası danışma değildir' Kime soracağız, birinin yardımcı olması gerekiyor.

Hastanelerde banyosu olan, refakatçiyi rahat ettiren adeta otel odası gibi odalar olacak. Sağlıkta dönüşümün ikinci fazlını taçlandıracağımız proje şehir hastaneleridir. 56 bin yatak kamu için yapıyoruz, 41 bin yatak kamu-özel ortaklığıyla yapıyoruz. 2020'lere vardığımızda Türkiye'de kamuya ait bütün yataklar, şehir hastaneleri vizyonuyla oluşturulmuş olacak.

GEREKSİZ SEZARYENE CEZA YOLDA

Gereksiz sezaryen anneleri ve bebeklerini riske atan bir işlem. Sezaryen ihtiyaç olduğunda hayat kurtarır. Bunun için imkanı oluşturmuş durumdayız Türkiye'de. Ama bunun anlamı normal doğum yapabilecek bir insanın sezaryenle bebeğinin alınması değildir. Anneler bunun önemini bilmeyebilirler. İş yükü bize düşüyor. Sezaryen oranlarının artışında anneleri suçlayıcı tavır içine girenler var. Bu işi yüksek oranda yapan hastaneler 'Aileler istiyor' diyor. Dolayısıyla biz şunu yapıyoruz, ihtiyaç olmadığı anda sezaryen oranlarının yüksek olduğu hastanelerde, bilimsel ölçülere istinaden, bunları değerlendireceğiz. En yüksek oranda cezalandıracağız. Bu işin ticarileşmesine izin veremeyiz. Önümüzdeki birkaç ay içinde uygulamalara başlayacağız. Biz anne ve bebeği korumak zorundayız. İnsanlığın en güzel hadiselerinden biri olan doğumun ticarileşmesine izin vermeyeceğiz. İdari para cezası hastaneler için, yüksek oranda sezaryen yapan ekipler de eğitime alınacak.

'İLAÇTA STOK SIKINTISI YOK'

İlaç depolarından ve eczanelerde bir stok problemi görmedik. Bazı ilaçlar bulunmuyor diyor. İlaçların bir buçuk katı stoğunun olduğunu gördük. Bunun kesinlikle söylendiği gibi olmadığını gördük. Türkiye'de ilaç bulunuyor. Çok nadiren, az kullanılan ilaç dediğimiz, piyasada daralmaya başladığında önceden önlemlerini alıyoruz.

Zam dediğimiz husus da vatandaşa yansımayacak. İlacın yüzde 95 kısmını Sosyal Güvenlik Kurumu ödüyor. Türkiye'de ilaç çok ucuz. Piyasaya yansıyan döviz kuru ilaçlara yansımayacak. Bizim için önemli olan devletin kaynaklarını, milletin prim olarak ödediği kaynakları olabildiğince hesaplı kullanmak.

'ANTİBİYOTİK KULLANIMI BİR AYDA YÜZDE 20 AZALDI'

Bu sezaryen ile ilgili konuya çok benziyor. Tıp sonuçta bir bilim ve bilimin doğru şekilde kullanılması gerekiyor. Gereksiz sezaryen anneye zarar veriyorsa gereksiz antibiyotikte zarar veriyor. Birçok yan etkisi var. Hatta bazen çok ilginç yan etkileri var. Bunlar ölümcül olabiliyor. İhtiyaç olduğunda kullanılması gerekiyor. Türkiye'de antibiyotik kullanımı zirveye çıkmış durumdaydı. Üst solunum yolları enfeksiyonları için çok sık antibiyotik kullanılıyordu. Yıllardır mücadele ediyorduk, çok başarılı olduğumuz söylenemezdi. Doktorlar artık 'Beta' mikrobunu hemen tespit edecek. Çünkü yalnızca bu mikrop için antibiyotik gerekiyor. Nezle olursanız, grip olursanız size antibiyotik gerekmez. Şimdi hastanın başında 3 dakika içinde tespit edecek. Bir ay olmadı uygulama başlayalı Türkiye'de yüzde 20 kullanım azaldı. Aynı zamanda bu bir tasarruf. Biz bu işin tasarrufunda değiliz, vatandaşımızı korumak zorundayız.

16 BİN 500 KİŞİ İSTİHDAM EDİLECEK

Maliye Bakanlığımız ile yaptığımız görüşmelerde 16 bin 500 kişi için anlaşmış durumdayız, 2017 yılı için. 16 bin 500'ün üstüne eklemek istiyorum. Çünkü yeni hastaneler yapıyoruz, yoğun bakımlarımızı düzenliyoruz. 3 bin 900'ü hemen önümüzdeki ay alım işlemini tamamlayacağız. Kalan kısmını da yıl içerisinde. 16 bin 500 kişinin içinde doktorlar yok. Çünkü doktorlar Maliye Bakanlığı ile istihdam edilmiyor. Aşağı yukarı 13 bin doktor istihdam edeceğimizi düşünüyoruz. Tahminen 17 bin civarında da şirket çalışanı istihdam edeceğiz. Sağlık meslek liseleri ve sağlık bölümünden üniversite mezunu var. Doğrusu biz hem hakkaniyet açısından daha uzun süreli eğitim alma açısından üniversite mezunlarına ağırlık vereceğiz. Lise mezunlarını da istihdam etmeye çalışacağız.

'SAĞLIKLI HAYAT MERKEZİ' VATANDAŞI RAHATLATACAK

Daha donanımlı aile sağlığı merkezlerinin sayılarını artıracağız. Sağlıklı Hayat Merkezi dediğimiz merkezler oluşturuyoruz. Aile hekimine gidip ihtiyaçlarınızı görüyorsunuz. Bu şekilde oturulan yerlerin kalabalıklılığına göre, aile sağlığı merkezinin orta noktasına Sağlıklı Yaşam Merkezi yapacağız. Aile sağlığına gittiniz diyelim ki şeker hastalığınız var, size eğitim vereceğiz ya da gebe okulumuz olacak. Aile sağlığı merkezimizden sağlıklı yaşam merkezine servisle götürülecek. Diyetisyen, egzersiz salonları,röntgen, ultrason imkanlarımız olacak. Size belki beden eğitimi öğretmenleri size evde nasıl egzersiz yapacağınızı anlatacaklar. Aşağı yukarı bine yakın Sağlıklı Yaşam Merkezi 2019'a kadar tamamlanacak. Belki yüzde 10'u arsa sıkıntısından dolayı bitmeyebilir. Bizim yatırım açısından hiçbir problemimiz yok, büyük kentlerde arsa sıkıntımız var.

SİGARAYLA MÜCADELE

Sigarayla mücadele konusunda DSÖ tarafından şampiyon ilan edildik. Sigara kapalı dolaplara girecek ve düz paket ile satılacak. Denetlemeleri artırmamız lazım. ''Yeşil Dedektör' uygulaması geliştirdik, Yeşilay ile beraber. Telefonunuza 'Yeşil Dedektör' uygulamasını indiriyorsunuz. Telefon açmanıza da gerek yok, bulunduğunuz yerde bir ihmal varsa konum atıyorsunuz."