Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bu savaş değil katliam! Sivilleri öldürmek devlet değil örgüt işidir

Erdoğan grup toplantısında "İsrail topraklarındaki sivillerin öldürülmesine karşı çıkıyoruz, Gazze'deki sivillerin katledilmesini de asla kabul etmiyoruz. Bir şehrin suyunu elektriğini kesip, ibadethanelerini okullarını yıkarak, içinde sivillerin yaşadığı binaları yerle yeksan ederek, utanç verici yöntemle yapılanlar çatışma değil katliamdır." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bu savaş değil katliam! Sivilleri öldürmek devlet değil örgüt işidir

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda açıklamalarda bulunuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tercihini ülkesinin ve kendinin geleceği için en doğrusundan yana yapma iradesini gösteren milletin asil evlatlarını aşağılayarak tahkir ve tahrik ederek iktidara geleceğini sananlar bir kez daha hüsrana uğramıştır. Kimse hiçbir partiye ve adaya tıpış tıpış oy vermek mecburiyetinde olmadığını göstermiştir. Millete saygısı olmayan, kendisi de saygıyı hak etmez" ifadelerini kullandı.

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:

Milletimizin takdiri ile 14 Mayıs seçiminde AK Parti listelerinden milletvekili olarak seçilen siz kardeşlerimin her birini bir kez daha tebrik ediyorum. Türkiye, 14 Mayıs 1950'den sonra 14 Mayıs 2023'te, tamda Cumhuriyetinin kuruluşunun ilk asrını tamamlarken bir kez daha demokrasimizin gücünü tüm dünyaya göstermiştir. Bu seçimlerde milli iradenin üstünlüğü anlayışından taviz vermeden mücadelemizi yürüttüğümüzde vesayetin de darbelerin de iç ve dış kumpasların da üstesinden geleceğimizi ispatladık. Cumhur İttifakı'nın bu süreçte sergilediği sağlam ve ilkeli duruş, tarihe altın harflerle nakş olunmuştur. Bu vesileyle MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli başta olmak üzere Cumhur İttifakı'ndaki tüm ortaklarımıza bir kez daha şükranlarımı sunuyorum.

"CUMHUR İTTİFAKI'NIN KAPISI AÇIK"

İnşallah Türkiye Yüzyılı destanını Cumhur İttifakı olarak beraberce yazacak, gelecek nesillere armağan edeceğiz. Ülkesinin ve milletinin bekası, istiklali ve istikbali uğrunda verdiğimiz mücadeleye katılmak isteyen herkese Cumhur İttifakı'nın kapısının, tabii ortaklarımızın da rızası şartıyla açık olduğunu belirtmek isterim.

"ALLAH KİMSEYİ BÖYLE BİR DURUMA DÜŞÜRMESİN"

Meclis çatısı altında niçin yer bulamadıklarını sorgulamak yerine milli iradenin temsilcisi olan gazi meclisimize hürmetsizlik ediyorlar. Tercihini ülkesinin ve kendinin geleceği için en doğrusundan yana yapma iradesini gösteren milletin asil evlatlarını aşağılayarak tahkir ve tahrik ederek iktidara geleceğini sananlar bir kez daha hüsrana uğramıştır. Kimse hiçbir partiye ve adaya tıpış tıpış oy vermek mecburiyetinde olmadığını göstermiştir. Millete saygısı olmayan, kendisi de saygıyı hak etmez.

Seçimden sonra olup bitenleri, verilen koltuk kavgalarını, yapılan kirli pazarlıkları hep birlikte görüyoruz. Allah kimseyi böyle bir duruma düşürmesin diyoruz. Hep söylediğimiz gibi biz beşeri planda milletin gücünden daha büyük güç görmedik, tanımadık, bilmiyoruz.

AK Parti'nin gücü milletimizle olan gönül bağımızın gücü kadardır. Bu bağı ne kadar güçlü tutarsak sandıkta o derece yenilmez oluruz. Bu bağı zayıflattığımızda ise kendi elimizle kendi hazin akıbetimizi hazırlamış oluruz. Genel merkezimizle, kadın ve gençlik kollarımızla, belediyelerimizle bu gerçeği bir an bile aklımızdan çıkarmadan çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Aksi takdirde yolunu şaşırıp bizden uzağa düşenlere ve onların sığındığı tek parti faşizminin temsilcisi olan partiye benzeriz. Allah sadece bizi değil herkesi böyle bir kabusun içine düşmekten korusun.

Kongremizin hemen ardından MKYK'da MYK'yı oluşturduk. Mevcut belediyelerimizi daha güçlü bir şekilde elde tutarken İstanbul ve Ankara olmak üzere şehirlerimizi gerçek belediyecilikle buluşturana kadar bize durmak duraksamak yok. İl il ilçe ilçe dolaştığınızı biliyorum. Sözüne şikayetine kulak verdiğimiz her vatandaşımız bizim için bir kazançtır.

"KOLTUKLARINI KORUMAKTAN BAŞKA DERTLERİ YOK"

Bizim bıraktığımız her boşluk muhalefetin yalanlarıyla doldurulacaktır. Çağ atlatmış bir kadro olarak bize yakışan neyse onu yapacağız.

Muhalefetin üretken değil çığırtkan tavrı sizi şaşırtmasın. Bunların gündeminde sadece belediyelerin asansörüne kimin bineceği vardı. Bugün de koltuklarını korumaktan başka dertleri yok.

Görüyorsunuz fark bu kadar açık, net. Milletin önüne çeyrek asır boyunca hiç sandık koymayan, darbelere alkış tutan bir zihniyetten söz ediyoruz. Rahmetli Menderes ülke için ne yaptıysa bunlara rağmen yaptı. Biz de sessiz devrimlerimizi bunlara rağmen hayata geçirdik. Önümüzdeki seçimlerde her şeyi olması gerekeni yaparak sürprizi yaşatmak istiyoruz. En büyük görev sizlere düşüyor. Önce ben, önce benim çıkarlarım, önceliklerim diyenlerin karşımızdakilerden farkı kalmaz.

Son dönemde insanımızın canını en çok yakan hiç şüphesiz hayat pahalılığıdır. Birden fazla faktörün üst üste gelmesiyle bu sorundan mustarip durumdayız. Yeni yol ve yöntemlerle enflasyonun ve yol açtığı sıkıntıların üstesinden gelecek bir program uyguluyoruz. 85 milyonun tamamının kararlılığıyla mümkündür. Hayat pahalılığı bazı alanlarda ne enflasyonla izah edilemeyecek seviyelere ulaşmıştır. Fırsatçıların foyaları dökülmektedir. Hükümet olarak aldığımız tedbirlerin etkilerini yavaş yavaş görmeye başladık.

Emeklilere ödeme kasım ortasında. Enflasyon farkıverefah payı düzenlemelerini yılbaşında vereceğiz. Emeklilerimizle aldığımız kararın tekrar hayırlı olmasını diliyorum.

TERÖRLE MÜCADELE

Teröristlere nefes aldırmıyoruz. Her an tepelerindeyiz, hava operasyonları artacak.

Biz tam bin yıldır bu topraklarda bedel ödeyerek yaşıyoruz.Biz bu coğrafyanın yolcusu değil, hancısıyız.

"BU SAVAŞ DEĞİL KATLİAM"

İsrail topraklarındaki sivillerin öldürülmesine karşı çıkıyoruz, Gazze'deki sivillerin katledilmesini de asla kabul etmiyoruz. Bir şehrin suyunu elektriğini kesip, ibadethanelerini okullarını yıkarak, içinde sivillerin yaşadığı binaları yerle yeksan ederek, utanç verici yöntemle yapılanlar çatışma değil katliamdır. Sivil insanları katletmek devlet değil örgüt refleksi olabilir. İsrail devlet gibi değil örgüt gibi davranırsa, örgüt muamelesi görmeye başlayacağını unutmamalıdır. Ne bölgenin ne de dünyanın inansın trajedilerinin sürmesine tahammülü yoktur.


"TARAFLARI İTİDALE DAVET EDİYORUZ"

Görüldüğü gibi 1947'deki Filistin, 1947'deki İsrail ve Filistin, 1967'de İsrail ne halde, Filistin ne halde. Bölgede bu güne kadar adaletsizliği göz yuman insanlık son hadiselerde de iyi bir sınav vermiyor. ABD, Avrupa diğer bölgedeki devletleri taraflar arasında adil tutumlar almaya çağırıyoruz. Biz tarafları itidale davet ediyoruz. Pazartesi gününden itibaren bu doğrultu da pek çok telefon konuşmaları gerçekleştirdim.8 telefon görüşmesi gerçekleştirdim. Türkiye olarak üzerimize ne düşüyorsa yapmaya hazırız. Daha fazla kan akmasın istiyoruz. Bir kez daha ifade etmek isterim ki bölgeye kalıcı huzur ancak BM kararlarına dayanan 1967 sınırlarında başkenti doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin Devleti kurulmasıyla ve tüm dünya tarafından tanınmasıyla gelebilir.

Rabbim ülkemize ve dünyaya daimi huzur nasip etsin diyoruz."