Davutoğlu talimatı verdi! Milyonlarca işçiyi sevindirecek haber

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, HAK-İŞ Genel Kurulu'nda hitap etti...

Davutoğlu talimatı verdi! Milyonlarca işçiyi sevindirecek haber

Başbakan Davutoğlu, HAK-İŞ Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, "Toplu sözleşme süreci devam eden taşeron işçilerin toplu sözleşmelerinin ivedilikle sonuçlandırılması için gereken talimatları da buradan veriyorum" dedi.

Başbakan Davutoğlu'nun konuşmasından satırbaşları;


Adı gibi haakın sözcüsü olan HAK-İŞ aziz kardeşlerim hepinizi saygıyla selamlıyorum. Bugün on muarrem... Anlamlı bir gün. Hz. Hüseyin'in şahadet günü. Onları rahmetle anıyoruz. Nerede olursa olsun Hüseyin'i tavır bir dik duruşun adıdır. Biz her konuda bu tavrın yanında olduk.

Bugün ülkemiz çağdaş yezidlerden kaçanlara ev sahipliği yapıyorsa, çağdaş sığınılacak bir diyar aradıklarında bize yöneliyorlarsa en güzel işarettir.

Allah bu topraklarda Hüseyin'i tavrı sürdürenleri devam ettirsin. 23 Ekim Van depreminin yıldönümü. Depremde kaybettiğimiz kardeşlerimizi anıyorum.

Marmara'da deprem olduğunda kalıcı konutlara geçiş yıllar almıştı. Van'daydım, oradaki kardeşlerimle kucaklıyorum. 17 bin küsür konut yaptık. Yepyeni bir Van inşa ettik.

Milli birliğimizi kardeşliğimizi koruyacağız. Allah birliğimizi beraberliğimizi daim etsin. Son aylarda kaybettiğimiz tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Son bir terörist kalana kadar buradan bir kez daha iletmek istiyorum.

HAK-İŞ'in temsil ettiği değerler aynı zamanda bizim siyasetteki değerlerimizdir. Barışçı katkılardan dolayı tüm HAK-İŞ'i yürekten kutluyorum. HAK-İŞ büyük emek ve değerler üretti. Adalet ve özgürlüklerden yana Türkiye'yi doğrudan etkiledi. Merhum Necati Çelik'e bir kez Allah'tan rahmet diliyorum. Tümünü saygıyla selamlıyorum. Bu değerleri hep beraber savunmaya devam edeceğiz. Köyümün karşısında Kıble Kayası vardır. O nasıl eğilmezse bizim de başımız eğilmedi. Eğilmez.

Konya Ovası'na bereket verecek şekilde Mavi Tünel'le Türkiye'nin işaretiyse biz de yeni Türkiye inşasını hep beraber yapacağız. Değerli emekçi kardeşlerim HAK-İŞ'in kurulduğu 1976'dan beri sizi yakından takip ediyorum. Yeni üniversiteye başladığım zamanlardı. Türk sendikal hareketine o günden beri değer buldu. 70'li yıllarda harekete geçti HAK-İŞ. Yerli bir işçi hareketi oldu. Hep yerli oldu hep milli oldu. Bizler o dönemde yaşayanlar çok iyi biliriz. Kendisine isim olarak 'HAK'ı seçmesi bile bugüne hakkı temsil eden bir federasyon. 40 yıllık geçmişi uzmaya dialoğa açık parlak bir örnektir. Sadece işçi haklarıyla değil Türk demokrasisisnin gelişiminde oldu. HAK-İŞ her zaman milli iradenin yanında oldu. HAK-İŞ mazisinde pek çok mücadele örnekleri var. 28 Şubat'taki gür sesli direnişi yeterdi. En iyi sizler hatırlarsınız. 28 Şubat'ta düşünce özgürlüğünde en önde yer aldı.

Onlar kapalı salonlarda brifing alırken HAK-İŞ meydanların gür sesi oldu.
HAK-İŞ'in yola çıkış öyküsü ile AKP'nin yola çıkış öyküsünün aynı olduğunu düşünüyorum.

'İMF'DEN ALINAN BORÇLA MEMUR MAAŞI ÖDENİYORDU'

Yerli olmaya milli olmaya bir tavır vardı. Kadim değerlerden beslenilmesi gerektiğini ortaya koydu.HAK-İŞ ücret sendikacılığına taviz vermedi, alın terinin karşılığını çetin bir şekilde pazarlık ederken ülkede her zaman yapıcı oldu. Kutuplaştırıcı yıkıcı olmadı. Hepimiz aynı gemideyiz dedi.

Hem çalışma barışına hem toplumsal barışa büyük katkılar sağladı. 2002'de iktidara geldiğimizde de HAK-İŞ gibi o anlayışla yeni zihniyetle yola çıktı. HAK-İŞ'in böyle gitmez dediği gibi AKP'de dedi. 2002'de devraldığımız Türkiye'yi hatırlayorum. İMF'den alınan borçla memur maaşı ödenen Türkiye. Cumhurbaşkanı'nın Başbakan'a anayasa fırlattığı, esnafın yazarkasa fırlattığı Türkiye, hastane sıralarında ölenlerin olduğu Türkiye.

'MİLLİ GELİR 10 BİN DOLARA ÇIKTI'

Okullarının açılmasınının üzerinden haftalar geçmesine rağmen kitap bulunmayan Türkiye, tek şeritli yollaarda trafik canavarlarının olduğu türkiye. Bugünkü Türkiye arasında fark varsa AKP'nin tavrındandır. Eski Türkiye'de anadilinle konuşmayacaksın, başını örtmeyeceksin denir, ikna odaları kurulurdu.

Dayatmacı zihniyet karşısında sendikacılık zordu. Sendika zararlı bir kurumdu. 28 Şubat'takilerin başını ağrıtan HAK-İŞ'e selam olsun. Nemrutların olduğu dünyada İbrahimler hep olacak. 90'lı yıllarda dünya ekonomi büyürken biz küçülüyorduk. 2001'de sokaklar işsizlerle doluydu. Emeğe saygı duymayan siyaset vardı. İstikrardan uzak bir Türkiye'ydi. 2001'de Türkiye hastalıklı ülkeydi. 13 senede Türkiye'yi bambaşka bir yere taşıdık. 3 bin dolardan aldığımız milli geliri 10 bin dolara çıkardık.

'İMF'YE BORÇ VERDİK'

Hayat biçimi üzerindeki tüm yasakları ittik. Herkez barış dili kullansın diye bütün dillerin önünü açıktık. Siyasi partilerin kapatılmasını zorlaştırdık. 40 bin köye yol su götürdük. 2002'de kamu özel yatırım toplamı 58.6 milyardan 351,8 milyar çıktı. Eskiden 119 milyar TL toplam ayrılırken, şimdi eğitime sadece 106 milyar lira ayırıyoruz.

2002'ye kadar 11,6 milyar dolar yabancı yatırımcı gelirken şimdi 150 milyar dolar yabancı yatırımcı geliyor. 1990'da yüzde 3 büyürken, son 10 yılda küresel krize rağmen yüzde 5 büyüdük.

Milli gelir 230 milyar dolardan 800 milyar dolara çıktı. Geçen yılda 2,9 oranında büyüdük. Sanayi üretimi 7,2 artı.
Enflasyon ilk defa tek haneli seviyeye indi. İMF'ye borç verdik. En fazla dış yardım yapan ülke olduk.

Kardeşçe kıyamete kadar bir arada yaşayacağız. Bu yeni dönemde en önemli meselemiz daha adaletli yaşam olacak. Yeni bir seferberlik başlatıyoruz. Değerin daha hakça paylaşıldığı günlere kavuşulacak. 13 yıl boyunca emekçilerin dünyasına yabancı olmamış bir iktidarız. AKP hükümeti olarak her hukuku gözettik.

'NELER YAPTIK?'

- AB'ye uygun iş kanununu çıkardık.

- 1 Mayıs'ı işçi bayramı yaptık.

- Örgütlenme özgülüğünü yasa haline getirdik.

- Toplu sözleşme süreci devam eden taşeronlar için gereken talimatları veriyorum. Taşeron işçilerin tüm hakları için gereken yasaları çıkardık. Bu toplu sözleşmeler mutlaka yapılacak

- Işçimize emekçimize güveniriz. Noter şartı aramayız. Alnının teriyle elinin emeğiyle önümüze gelen işçiden daha kıymetli ne olabilir. Noter istemeyiz, gözlerindeki ışığı alınlarındaki teri görürürüz.

- Küresel krizde işsizliklerden dolayı siyasal krizler yaşanırken istihdam konusunda ileri gittik. 7 milyon 750 bin kişi istihdamımız arttı. Türkiye'de 935 bin yeni iş alanı oluşturduk.

- Doğru ekonomik politikalar sayesinde 22 milyon sigortalı oldu.

- Asgari ücreti 1000 TL'ye yükselten biziz. İnşallah 1.300 TL yapacağız. İş sağlığı yasasını Genel sağlık sigortasını hayata geçirdik. Yapılan işin tehlikesi arttıkça asgari ücret artacak.

'GENÇLERİMİZE 50 BİN TL KARŞILIKSIZ DESTEK'

Genç işsizlik sorunu hakkında devrim mahiyetinde atılım yaptık. Bir genç üniversite, lise bitirdi. Elinde proje varsa 50 bin TL karşılıksız para vereceğiz. Genç derse ki bu yetmedi, bu sefer 100 bin TL ek faizsiz kredi vereceğiz. 150 bin TL.
Ben vergi ödediğimde sermaye oluşturamam 3 yıl vergiden muaf edeceğiz. Eğer gençlerimiz bir yerde çalışmak isterse işverene şunu söyleyeceğiz. Bir yıl biz ödeyeceğiz. Böylece emek dünyasında gençlerimiz istihdam edilecek.

'240 TL TAKSİTLE EMEKLİ VE ASGARİ ÜCRETLİLERE EV'

Polislerimizin 2.200 olan ek göstergelerini 3.000'e çıkarıyoruz. Bağkur'un kesintisini tamamen kaldıracağız. Çalışan emekçilerimiz için TOKİ ile emekli ve asgari ücretlileri konut sahibi yapacağız. Ayda sadece 240 TL ile. Genç çiftçilerimize 30 bin TL vereceğiz.

AKP ile 78 milyonun da yüzü gülecek. Yeni hizmetlerimizi hayata geçirdikçe her kurum en fazla da emekçi kardeşlerimiz faydalanacak. HAK-İş'ten bize gelen her talebin haklı olduğunu geçmişte gördük ve karşılayacağız. Daha fazla adalet, daha fazla hakça paylaşım...

Biz ülkemizdeki bütün emekçilerimiz ve dünyadaki bütün mazlumlar için gece gündüz çalışmalara devam edeceğiz. Allah yar ve yardımcınız olsun...