Domino etkisi: Konkordatolar rekorla başladı
Geçen yıl piyasanın korkulu rüyası haline gelen konkordatolar 2025’e hızlı başladı. Ocak ayında 231 adet dosya için konkordato geçici mühlet kararı verilirken, başvurularda aylık bazda rekor kırıldı.

Finansman sorunlarının fitilini ateşlediği, piyasadaki durgunluğun ise körüklediği konkordatolar yeni yılda da artarak devam ediyor. Konkordatotakip.com’un Basın İlan Kurumu’ndan derlediği bilgilere göre, yılın ilk ayında mahkemelerce konkordato geçici mühlet kararı verilen dosya sayısı 231 oldu. Böylece Aralık 2024’te 219 adet geçici mühlet kararı ile kırılan aylık bazda konkordato başvurusu rekoru, Ocak 2025’te geçilmiş oldu. Yanı sıra geçen ay, kesin mühlet kararı verilen dosya sayısı da 165 adet olurken, konkordatonun reddi kararı verilen dosya sayısı 77 olarak kayıtlara geçti.
Geçen ay 21 dosya için iflas kararı verilirken, konkordato tasdik kararı verilen dosya sayısı ise 10 adet oldu. Hatırlanacağı üzere, konkordatolar geçen yıl adeta fırtına gibi esmiş ve 1724 adet konkordato geçici mühlet kararı ile bu alanda yıllık rekor kırılmıştı.
Geçen ayın en riskli sektörlerine bakıldığında, 2024’te en fazla konkordato başvurusu yapılan tekstil sektörünün yine ilk sırada yer aldığı görüldü. Tekstil sektöründe Ocak 2025’te 16 adet dosya için geçici mühlet kararı verilirken, plastik sektörü 15 adet konkordato geçici mühlet kararı ile ikinci sırada yer alarak dikkat çekti. Mobilya sektörü 8 adet konkordato başvurusu ile üçüncü sırada yer alırken, dördüncü sıraya 7 adet konkordato geçici mühlet kararı ile sebze meyve toptancıları oturdu.
DOMİNO ETKİSİ YARATIYOR
Konkordatolardaki artış seyri piyasa aktörlerini tedirgin ederken, mali yapısı bozulan firmaların konkordato başvuruları kadar, konkordato müessesesinin suiistimal edildiğine yönelik endişeler de artıyor. Ekonomim'den Merve Yiğitcan'ın haberine göre, reel sektör temsilcileri, konkordato geçici mühlet kararı ile koruma kalkanı altına giren firmaların alacaklılarını da zor duruma soktuğuna dikkat çekerken, konkordato ilan eden şirketlerin piyasaya olan borçlarına ilişkin bir düzenleme gerektiğine, aksi halde konkordato başvurularının domino etkisi yaratma ihtimalinin arttığı uyarısında bulunuyor.
YA KONKORDATO YA HALKA ARZ...
Konkordatolarla en kritik tartışmalar ise borsaya yönelik olanlar. Geçen yılın ağustos ayında borsada işlem gören Mega Polietilen, alacaklıları tarafından başlatılan haciz işlemleri sebebiyle üretiminin aksamaması için konkordato başvurusunda bulunmuştu. Son olarak da ünlü gıda firması Pakun, Ekim 2024’te SPK’ya halka arz başvurusunda bulunmuş, ancak bu yılın ocak ayında mahkemeye başvurarak konkordato geçici mühlet kararı almıştı. Bu durum yatırımcılar nezdinde halka arzların güvenilirliğinin sorgulanmasına neden olurken, konkordato müessesine ilişkin suiistimal iddialarını da güçlendiriyor.
Aslında bu konudaki tartışmalara da ilk kez EKONOMİ gazetesi dikkat çekmiş, Ekim 2023’te yaptığımız bir haberde görüşlerine yer verilen Konkordato Komiseri Dr. Türkay Özdemir, “Şirketler konkordato ile beraber halka arzı da bir alternatif olarak değerlendiriyorlar. Battı batacak diye konuşulan şirketlerden bazılarının halka arz ile kendini kurtarabildiğini duyuyoruz” diye konuşmuştu. Ancak şu anki durumda halka arza gelen şirketlerin borçluluk düzeyinin yüksek olması, Türk Ticaret Kanunu uyarınca borca batıklık hali dışında, tek başına halka açılmaya engel bir kriter değil. Mevzuat açısından da borçlu şirketlerin halka açılmasını engelleyen bir hüküm bulunmuyor.