Türkiye nüfusu 2030'da 86 milyonu geçecek!

Türkiye, İGE'de 187 ülke arasında 69'uncu sırada yer aldı.

Türkiye nüfusu 2030'da 86 milyonu geçecek!

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı'nın (UNDP) yayımladığı "İnsani İlerlemeyi Sürdürmek: Kırılganlıkları Azaltmak ve Dayanıklılık Oluşturmak" başlıklı 2014 İnsani Gelişme Raporu'na göre Türkiye nüfusu 2030'da 86,8 milyona ulaşacak.

Türkiye'deki tahmini yaşam süresi 1980-2013 tarihlerinde 16,6 yıl, ortalama öğrenim görme süresi 4,7 yıl, öğrenim görme süresi beklentisi 6,9 yıl, kişi başına düşen milli gelir ise yaklaşık yüzde 112,5 artış gösterdi. Türkiye nüfusunun 2030 itibarıyla 86,8 milyona ulaşacağının öngörüldüğü raporda, ülkedeki kadın milletvekili oranının yüzde 14,2, internet kullanım oranının yüzde 45,1, okur-yazarlık oranının yüzde 94,1, istihdam oranının yüzde 48,5 olduğu belirtildi.

İnsani Gelişme Endeksi'nde (İGE) ilk sırayı Norveç alırken, bu ülkeyi Avustralya, İsviçre, Hollanda ve ABD izledi. Almanya'nın 6., İngiltere'nin 14., Japonya'nın 17., Fransa'nın 20., Yunanistan 'ın 29. sırada bulunduğu endekste, en az insani gelişmeye sahip ülkeler ise Nijer, Kongo, Orta Afrika Cumhuriyeti, Çad, Sierra Leone oldu. Türkiye, İGE'de 187 ülke arasında 69'uncu sıra ile "yüksek insani gelişme" kategorisinde yer aldı. Avrupa ve Orta Asya ülkeleri arasında 2013'teki İGE sıralaması ve nüfus büyüklüğü bakımından Türkiye'ye yakın ülkeler, sırasıyla 78. ve 76. olan Sırbistan ve Azerbaycan oldu. Türkiye'nin İGE değeri, yüksek insani gelişme kategorisindeki ülkeler ile Avrupa ve Orta Asya ülkeleri ortalamasının üstünde yer aldı.

1.5 MİLYAR İNSAN YOKSUL
UNDP'nin Çok Boyutlu Yoksulluk Endeksi'ne göre, gelişmekte olan 91 ülkede yaklaşık 1,5 milyar insan sağlık, eğitim ve yaşam standartları alanlarında tekrar eden yoksunluklar nedeniyle yoksulluk içinde yaşarken, yaklaşık 800 milyon insan da yoksulluk riskiyle karşı karşıya bulunuyor. Krizlere dayanıklılığın arttırılması için küresel işbirliği çağrısında bulunan İnsani Gelişme Raporu'nda, küresel Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'nın yüzde 2'sinden daha az bir harcama ile dünyadaki yoksulların temel sosyal güvenlik sorunlarının çözülebileceği belirtiliyor.