Bakanlık, KDV tartışmalarına son noktayı koydu

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, konut kredilerinde KDV muafiyetinin söz konusu olmadığını bildirdi.

Bakanlık, KDV tartışmalarına son noktayı koydu

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı bazı basın yayın organlarında haber olarak yer alan ‘Konutta Katma Değer Vergisi (KDV) oranlarının düşürülmesi nedeniyle, konut kredisi kullanan müşterilerin bankalara başvurarak iade alabilecekleri iddialarını yalanladı.

Bakanlık, söz konusu haberler üzerine Tüketici Hakem Heyetlerine yoğun başvurular yapılması nedeniyle aşağıdaki açıklamayı yaptı.

Bakanlık'tan yapılan açıklama şöyle:

"Öncelikle belirtmek gerekir ki tüketiciler tarafından ticari bankalardan kullanılan konut kredilerinin Katma Değer Vergisi ile ve dolayısıyla da muafiyet ile herhangi bir ilgisi bulunmadığı gibi kredi sözleşmesinin tarafı olan bankaların kullandırılan krediler dolayısıyla KDV mükellefiyet ve sorumlulukları bulunmamaktadır.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu uyarınca konut satışında vergi mükellef ve sorumluları işlemi gerçekleştiren diğer bir ifade ile tüketici ile tüketiciye konutun teslimini yapan yada satışa ilişkin faturayı düzenleyen müteahhit yada inşaat şirketidir. Satıma konu konutlara ilişkin olarak Katma Değer Vergisi mükellefiyetini doğuran olay ya teslim işleminin yani tapu devrinin yapılması ile ya da satışa ilişkin fatura veya benzeri belgelerin düzenlenmesi anında meydana gelmektedir.

Bilindiği üzere, 08.09.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 2016/9153 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile net alanı 150 m2 üstü konutlar ile 24.12.2012 tarihli ve 2012/4116 sayılı Bakanlar Kurulu kararının 7’nci maddesinde belirtilen ve m2 birim değeri kararnamenin yayınlandığı tarihte 1.000-TL ve üzerinde olan konutlara ilişkin olarak 08/09/2016 tarihi ile 31.03.2017 tarihide dahil olmak üzere bu tarihler arasında yapılacak olan teslimlerde %18 olan KDV oranının %8 olarak uygulanacağına ilişkin düzenleme yapılmıştır.

Bu düzenleme uyarınca, satış bedelleri sözleşmelerde %18 KDV oranı üzerinden belirlenen konutların 08.09.2016 ve 31.03.2017 tarihleri arasında teslimlerinin yapılması yada faturalarının düzenlenmesi durumunda, teslim tarihleri itibariyle düzenlenecek satış faturalarında KDV oranı %8 olarak uygulanacaktır. Bu durumda, satışa konu konut bedelleri ilgili dönemde yürürlükte olan %18’lik KDV oranı uygulanarak belirlenen konut satış sözleşmeleri için tüketiciler, konut teslimlerinin de 2016/9153 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca 08.09.2016 ve 31.03.2017 tarihleri arasında yapılması durumunda KDV oranında verginin yüklenicisi olan tüketiciler lehine yapılan değişiklikten yararlanmak üzere satıcılardan hakkaniyet ilkesi uyarınca bedel indirimi talep edebileceklerdir.

Yapılan açıklamalardan görüleceği üzere 2016/9153 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile KDV oranlarında yapılan indirimden satışa konu konut bedeli %18 oranında KDV hesaplanarak belirlenen ve buna ilişkin olarak satış sözleşmesinde şart bulunan tüketicilerden teslim yada satışa ilişkin fatura ve benzeri belgesi 8.9.2016 tarihi ile 31.3.2017 tarihide dahil olmak üzere bu tarihler arasında yapılan veya yapılacak olan çok sınırlı sayıda ki tüketiciler yararlanabilecektir.

Söz konusu düzenlemenin asıl amacı inşaat sektörünün 200 den fazla artçı sektörle bağlantılı olması nedeniyle Sayın Cumhurbaşkanımızın teşviki ile başlayan ve banka ve finans kurumlarının desteğiyle hayata geçen konut kredisi faiz oranlarında indirim ile konut satışlarının artırılması ve dolayısıyla ekonominin canlandırılması amacına devletimiz tarafından katkı sağlamak amacıyla konutların satış fiyatlarının belirlenmesine doğrudan etkisi olan KDV oranlarında indirim yapılmak suretiyle fiyatların düşmesine ve konut talebinin artması ile ekonominin canlanmasını teşvik etmektir. Hem kredi faiz oranlarının hem de KDV oranlarının indirilmesi ile satış fiyatlarının düşmesi tüketicilerin konut edinmeleri için yüklendikleri maliyetlerin azalması amacına hizmet edecektir. Bu doğrultuda KDV oranlarında yapılan değişikliklerle amaçlanan yeni konut satışlarının, dolayısıyla konut inşaa ve imalinin artırılması suretiyle ekonomik canlanmanın sağlanmasıdır.