Başbakan Binali Yıldırım: Kurumları değil, kişileri esas alacağız

Başbakan Yıldırım, FETÖ'nün sermaye ayağına yapılan operasyonlarda kurumların değil, kişilerin esas alınacağını, firmalarda üretime devam edileceğini söyledi.

Başbakan Binali Yıldırım: Kurumları değil, kişileri esas alacağız

Başbakan Binali Yıldırım, Çankaya Köşkü'nde medya temsilcileri ile bir araya geldi. Yıldırım burada yaptığı konuşmada gündeme ilişkin konuları değerlendirdi.

Yıldırım, "Suriye konusunda önümüzdeki 6 ayda çok önemli gelişmeler olursa şaşırmayın" ifadesini kullandı.

"15 Temmuz'dan sonra ABD'nin tutumu daha iyi ve harekete geçtiler, ABD Başkan Yardımcısı Biden de gelecek" şeklinde konuşan Yıldırım, şöyle devam etti:

"(FETÖ) Örgütten olanlarla direkt ilişkisi olmayanları ayırmakta zorluklar var ama hatasız iş yapmak için çok çaba harcıyoruz. Bunların kendi iletişim ağları var. 50 bin kişilik bir yapı. Direk örgütte olanlarla hasbel kader bulaşmış olanları titizlikle ayıracağız. Elimizdeki bilgiler sınırlı ama biz minimum hata ile normalleşme için çaba harcıyoruz. Asker, sivil bürokrasi, iş dünyasından olanları belirliyoruz." dedi

'Kurum değil kişi sorgulanacak'

“Normalleşme esas, normalleşme millet için çok önemli. Hele hele ekonomi tarafı, iş dünyası tarafı daha da önemli.” diyen Yıldırım, şunları söyledi:

“Nasıl önemli? Şimdi burada diyelim ki bir hakikaten örgütün finans kaynağının sağlayan firmalar var. Artık kamuoyu tarafından bilinen, gizli saklı olmayan, bunlarla ilgili bir tereddüt yok. Bir de bazı firmalar da var. Bunlarla hakikaten iç içe girmiş yöneticileri, sahipleri bunlarla isteyerek, yahut istemeyerek hareket ediyor fakat firma da ülkenin bir değeri olmuş. Binlerce çalışanı var. Burada da ölçümüz şu; kurumları değil, kişileri esas alacağız. Cezalandırmayı kuruma değil, kişiye yapacağız. Tıpkı bizim parti kapatma konusundaki bakışımız gibi. Partinin bir mensubu yanlış yaptı diye partiyi kapatma fikri ne kadar demokratik değilse veya hukuki değilse burada da durum aynı. Orada kişiler hedef alınacak, onlar ayıklanacak. Kurum çalışmaya, üretmeye devam edecek. Aksi halde ekonomi de olumsuz etkileniyor. Şimdi bizi arayan var, 'Ben vaktiyle buraya mal vermiştim, ben şimdi FETÖ'cü müyüm, ne yapacağım’ diye endişe ediyor. Bankalar, 'FETÖ’cülere kredi verdim' diye sorgu sual olur mu, bu tehlikeli bir şey. Böyle yola girdiğimiz zaman maazallah FETÖ darbesinden daha çok sıkıntılar yaşarız. Ekonomik olarak yani istihdamın azalması, ekonomide durgunluk, büyüme oranının ayağı düşmesi gibi risklere karış biz tedbirli olmalıyız."

'84 bin 494 kişi'

Açığa alınan memur sayısının 76 bin 597 kişi olduğunu bildiren Başbakan Yıldırım, 'Memuriyetten çıkarılanların sayısı 4 bin 897. Bunların 3 binden fazlası asker. Genel toplam 84 bin 494.' dedi.

'Birbirinden ayırmamız gerek'

Başbakan Yıldırım, darbe girişiminde bilfiil görev almamış, fakat arka planında görev almış veya yıllardan beri bu altyapının hazırlanmasında aktif katkısı olmuş bütün herkesin çok titiz bir çalışmayla belirlenip adalete teslim edilmesi gerektiğini ifade ederek, "Tespit noktasında da zorlukların olduğu malum. Peki ne yapacağız? Biz belirli kriterleri ortaya koyduk. Bu örgütle irtibatı kendi isteğiyle, kendi azmiyle olanlarla, hasbelkader burayla ilişki içinde olmuş olanları birbirinden ayırmamız gerektiğini düşünüyorum." ifadesini kullandı.

Yıldırım, "Siyasi partiler, başta Cumhuriyet Halk Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi olmak üzere burada çok net duruş ortaya koydular, darbeden, tanktan, tüfekten yana değil demokrasiden yana bir dayanışma içine girdiler. Bizi hemen aradılar, desteklerini verdiler hatta bu süreçte, darbe girişiminden sonra devam etti. 'Biz bunu, bu birlikteliği gözümüz gibi koruyacağız' diye milyonlara taahhüdümüz var. Hakikaten bunu korumak zorundayız. Buna ihtiyacımız var. Toplumun kenetlenmesi, bir beraber olması, hem içeride hem dışarıda ülkemiz hakkında iyi düşünmeyenlere çok önemli cevap niteliği taşıyor." dedi.