Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek "2016-2018 Orta Vadeli Program"ı açıkladı

Başbakan Yardımcısı Şimşek, 2015 için yüzde 3 olarak öngörülen büyümenin yeni Orta Vadeli Program'da (OVP) yüzde 4'e yükseltildiğini, 2016 için büyüme beklentisinin yüzde 4,5, 2017 ve 2018 için de yüzde 5 olarak belirlendiğini bildirdi.

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek "2016-2018 Orta Vadeli Program"ı açıkladı

Başbakan Yardımcısı Şimşek, Başbakanlık Yeni Bina’da düzenlediği basın toplantısıyla "2016-2018 Orta Vadeli Program"ı (OVP) açıklıyor.

İşte Mehmet Şimşek'in açıklamalarında öne çıkan detaylar
:
* Enflasyon trendine baktığımız zaman küresel anlamda enflasyon düşük seyretmektedir. ABD'de istenen seviyeye çıkmamış, Euro Bölgesi'nde ise sıfıra yakındır.

Önümüzdeki dönemde Türkiye'yi etkileyecek gündemler şunlardır:

* Gelişmekte olan ülkelerde yavaşlama var. Bu da risk iştahını azaltmaktadır.

* Küresel dış ticaret hacminde yavaşlama mevcuttur. Kriz öncesine oranla ciddi bir yavaşlama. Küresle krizi öncesi yüzde 7,5 büyüyen dünya kriz sonra yüzde 2'lerde büyümektedir.

* Düşük emtia fiyatları bizim için avantaj ancak emtia ihraç eden ülkelerdeki talep düşüklüğü bizi dolaylı olarak etkilemektedir.

* Gelişmekte olan ülkelere sermaye akımlarında ciddi bir yavaşlama vardır.

* Jeopolitik gerginlikler ve siyasi belirsizlikler gelişmekte olan ülkelerdeki riskler olarak öne çıkmaktadır.

* Petrol fiyatları artan arz ve zayıf küresel talep nedeniyle 2014 yaz aylarından itibaren gerilemeye başlamıştır.

* Para politikasında normalleşme süreci önümüzdeki döneme damgasını vuracak bir başka noktadır. ABD'de faiz artışı süreci başlamıştır. Japonya ve Avrupa'da parasal genişleme devam ediyor.. Senkronize bir fazi artışı olmaması ABD'deki faiz artışının etkisini sınırlar diye düşünüyoruz.

* Türk Lirası'nın değer kaybı önemli boyuttadır ama diğer gelişmekte olan ülkelerde de durum farklı de4ğildir. Sermaye çıkışları büyük montanlı olduğu için para birimleri üzerindeki etkisi de ciddi boyutta olmuştur.

"ENFLASYONUN YAPISAL SEBEPLERİNE ODAKLANACAĞIZ"

* Enflasyonun yükselmesini çok ciddiye alıyoruz ve Orta Vadeli programda enflasyonun tekrar yüzde 5-7 aralığına çekilmesi için çalışacağız.

* Kapsayıcı, sürdürülebilir yüksek büyüme amacımızdır. Beşeri sermaye, kurumsal sermayenin güçlendirilmesi en temel hedeflerdir.

* Ticaret ortağımız Avrupa Birliği'ndeki toparlanmanın burada altını çizmek gerekiyor.

* Önümüzdeki dönemde yakın coğrafyamızda jeopolitik risklerin azalmasını bekliyoruz.

* Finansal piyasalar 2015 yılında dalgalı seyretti. Bu yıla da öyle başladık ancak dalga boylarının azalmasını bekliyoruz.

* Yüzde 4'lük bir büyümenin 2015 için mümkün olduğunu düşünüyoruz. Çin ve Hindistan hariç gelişmekte olan ülkelerinde yüzde 2 altında olması bekleniyor. Bunu dikkate alırsak Türkiye'deki büyümenin ne kadar önemli olduğunu görebiliriz.

* 2016'da yüzde 4,5'e ulaşacak. İç talebi artıracağız. Dış talepte Avrupa Birliği ayağında bir gelişme öngörüyoruz.

* 2017 ve 2018'de yüzde 5 büyüme hedefliyoruz. Artan yurtiçi tasarruflarda yükseliş trendinin devam edeceğini öngörüyoruz. Yapısal reformların sağladığı verimlilik artışı ile de yüzde 5 büyümeye ulaşacağımıza inanıyoruz. Cari açığın bu dönemde daha da düşeceğini ve 2018 yılında yüzde 3,5 gibi daha sürdürülebilir bir seviyeye geleceğine inanıyoruz.

* Hizmet gelirlerinin artırılmasını hedefliyoruz. Daha dengeli bir dış ticaret yapısı oluşturulacak
.
* Yurtiçi tasarruf oranının 2018'de yüzde 18 olacağını düşünüyoruz. Aldığımız tedbirlerle tasarruflar artamaya başladı. Önümüzdeki dönemde yeni tedbirler konacaktır.

* Krizden sonra 7 milyon vatandaşımıza istihdam sağlasak da işsizlik oranı nispeten yüksek seyrekmektedir ancak önümüzdeki dönemde işsizliğin azalmasını bekliyoruz. İşgücüne katılımın yüzde 1,1 artmasını bekliyoruz.

* 2016 sonunda enflasyonun yüzde 7,5'e gerilemesini bekliyoruz.

* 2016'da bütçe açığının yüzde 1,3'e çıkması bekleniyor.

* Asgari ücretten aldığımız yükün sistemden çıkması ile 2017'den itibaren aşağı yönlü bir trend öngörmekteyiz bütçede.

* Reform programı için kaynak gerekmektedir.

* 2015 yılında borçlanmada kamu kesiminde dengeyi elde ettik. Önümüzdeki 3 yılda yaklaşık yüzde 0,3'lük bir borçlanma gereği olacak. Bu da dünyanın geneline göre mutevazi bir orandır.

* 2018'de faiz dışı fazlanın yüzde 1'e yükselmesini öngörüyoruz. 2016'da genel kamuda faiz dışı fazlanın yüzde 0,6 ve 2017'de yüzde 1,1, 2018'de yüzde 1,3 olmasını bekliyoruz.

* Kamu borcu oranının 2018'de yüzde 29,5 olmasını öngörüyoruz.

* 25 öncelikli dönüşüm programımız kapsamında 300'e yakın tedbir hayata geçirildi.

* 2016 yılı reform eylem planı üzerinde durmak istiyoruz. Türkiye, bu reform programı ile üst gelir grubu ülkeler arasına girecektir. Amaç güçlü ve sürdürülebilir büyüme ve refaha ulaşılmasıdır. Yatırım ortamının iyileştirilmesİ, teknoloji üretmeyi teşvik, ihtisas mahkemelerinin kurulması, noterlerin yeniden gözden geçirilmesi, siyasetin finansmanında şeffalık, kamu personel reformu, vize muafiyeti çalışmalarının tamamlanması gibi hususlar öne çıkıyor.

* AR-GE paketini çalıştık, yakında meclise gidecek. Üretim paketi üzerinde şu an çalışmalarımız devam ediyor.

* Reform programında eğitime ve işgücü verimliliğine özel bir vurgu yapıldı.

* Kadınların işgücüne katılımı için tedbirler alındı ve alınmaya devam edecektir.

* Türkiye'nin Orta Vadeli Programı'nda mali displin ve büyüme potansiyelinin artırılması, enflasyonun düşürülmesi ve cari açığın düşürülmesi öne çıkmaktadır.

KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ'IN DEĞERLENDİRMELERİ

* Yatırımlarımızda geçmişe göre çok daha önemli bir noktadayız. Büyümeyi, istihdamı ve sosyal refahı artırmak amacımız. Bunu da yatırımlarla yapıyoruz. Yatırımlarımızın yüzde 80'inin özel sektör gerçekleştiriyor. Biz de kamu yatırımlarını bir enstrüman olarak kullanıyoruz. Kamu yatırımları 2014'te 11,5 milyar dolar iken 2015'te 34,4 milyar dolara ulaşmış durumdayız.

* 2016'da başlangıç ödenekleri yüzde 17'lik artışla 50,6 milyar dolara yükseldi. Başlangıç ödeneğimiz bir miktar gerçekleşmelerin altında ama bunu yıl içinde revize edeceğiz.

* Geçmişte bütçelerimiz faiz ağırlıklı bütçeler iken bugün yatırım ağırlıklı hale geldi.

* Daha önce 8 yıllara varan yatırımların tamamlanma süresi 4 yıla kadar düştü. Artık sadece bütçe imkanlaıryla yatırım yapmıyoruz. Kamu-Özel işbirliği modelini yaygın olarak kullanıyoruz.

* AR-GE harcamaları yüzde 100'e yakın artımıştır. Yüksek katma değerli üretim yapısı oluşturmak Trikiye için kritik öneme sahiptir.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL'IN DEĞERLENDİRMELERİ

* 2014'te 23,4 milyar lira bütçe açığı verirken 2015'te açık 22,6 milyar liraya geriledi. 2015'te gelir performasında son derece iyi bir netice alındı. Faiz dışı fazla 30,4 milyar lira oldu.

* 2015 vergi gelirlerinin önemli ölçüde artıldığı bir yıl oldu. Faiz harcalaarı da beklenti altında gerçekleşti.

* 2015'te faiz harcamaları 53 milyar lira olarak gerçekleşti. Faiz harcamaları da beklenti altında gerçekleşti.

* 2016 bütçesi de mali disiplinin kararlılıkla sürdürüleceği bir bütçe olacak. Faiz dışı fazlayı yüzde 1 patikasına oturtacağız.

* 2018'de yüzde 1 altında bütçe açığı öngörüyoruz.

* Bütçenin gelir tarafı ihtiyatlı bir perspektifle hazırlanıyor.

* 2016'da özelleştirme gelirlerinin 10,8 milyar lira olmasını bekliyoruz.

* 2015-2016 yılı bütçesinin yatırıma, üretime, ihracatca, ülkemizin uzun vadeli kalkınmasına yönelik bir bütçe olmasını diliyorum.