İş Kanunu'nda uzlaşmasız değişiklik ısrarı sürüyor

Çalışma kanunlarının tek çatı altında toplanacağına yönelik açıklamanın ardından başlayan tartışmalar sürüyor. Haftalık çalışma saatlerinin azaltılması ve esnek çalışma konularında işçi kanadı, esnekleşmenin çok riskli bir düzenleme olduğunu savunuyor.

İş Kanunu'nda uzlaşmasız değişiklik ısrarı sürüyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 5 Ocak’ta çalışma kanunlarının tek çatı altında toplanacağı ve bu çalışmanın Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu tarafından hazırlanacağına ilişkin yapılan açıklamanın ardından başlayan tartışma sürüyor.

Kamuoyuna yansıyan haftalık çalışma saatlerinin kısaltılacağına yönelik haberlerin de bu çalışma ve tartışma süreci kapsamında olduğu öğrenildi. EKONOMİ’nin edindiği bilgiye göre 5 Ocak günü duyurulan düzenleme kapsamındaki gelişmelerin ardından, yeni bir gelişme ya da taslak veya düzenleme önerisi sosyal taraflara iletilmedi. Ocak ayı içinde, Basın İş Kanunu ve Deniz İş Kanunu’nun kaldırılarak İş Kanunu ile birleştirilmesi, esnek çalışma, çalışma hayatındaki temel kuralların düzenlenmesine yönelik iki ayrı girişim yapılmıştı.

İşleyişe yönelik itirazlar sürüyor
Bunlardan ilkinde Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanı Mehmet Uçum, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ile Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un katıldığı bir toplantı düzenleyerek, taslağın hazırlandıktan sonra kamuoyuna açıklanacağını açıklamıştı.

Kamuoyuna yansıtılan, haftalık çalışma süresinin kısaltılması yönünde bir düzenleme olduğu yönündeki haberlerin de bu süreç içinde hazırlığı yapılan düzenlemeyle ilişkili olduğu öğrenildi.

EKONOMİ’ye bilgi veren taraflar, Ocak ayındaki tartışma sürecinin dışında herhangi bir yeni gelişme ya da bilgi paylaşımının gerçekleşmediğini belirttiler. Sosyal taraflar, geçmişte olduğu gibi çalışma hayatındaki bir düzenlemenin işçi-işveren-hükümet diyalog mekanizması içinde yapılması gerektiğini vurguladılar.

Geçmişte, sosyal güvenlikte emeklilik yaşının uzatılması, işsizlik sigortası, iş güvencesi getirilmesi gibi tarafların uzlaşmasının çok zor olduğu konularda dahi bu mekanizmanın işletildiği, hatta bilim kurulları oluşturularak tam uzlaşma sağlanamasa da tarafların geniş katılımıyla sonuca varıldığını kaydettiler.

İşçi kanadı, esnekleşmenin çok riskli bir düzenleme olduğu, özellikle Türkiye’deki çalışma ve kayıtlılık sorunları altında güvence sağlanmadan bu alanda atılacak her türlü adımın çalışma hayatında sorun yaratacağını açıklamıştı. İşveren kanadı ise Türkiye’de işe giriş ve çıkışın çok katı olduğunu ve bunun da istihdam piyasasını bozduğunu, güvenceli esneklik getirilmesi gerektiğini uzun süredir savunuyordu.

Çalışma sürelerinin kısaltılması planlanıyor
Kamuoyuna yansıtılan çalışma saatlerine yönelik olarak uzun süredir çalışma hayatında tartışma sürüyor. Türkiye’de yasal olarak haftada en fazla 45 saat çalışma düzenlenmiş durumda. Bu süre, haftanın günlerine bölünerek uygulanıyor. Fazla mesai ödense dahi bir kişi günde 11 saatten fazla çalıştırılamıyor. Haftalık çalışma süresini aşan her çalışma fazla mesai olarak saatlik ücretin yüzde 50’si olarak uygulanıyor.

Türkiye’de OECD verilerine göre çalışanların yüzde 16’sı haftada 60 saat ve fazlası çalışıyor. Yine haftalık 45,5 saat ile OECD ülkeleri içinde en fazla çalışılan ülkeler içinde bulunuluyor.

Diğer yandan, kurumlaşmış ve sendikal örgütlenme olan işyerleri dışındaki işyerlerinde çalışma saatlerine yönelik kayıt tutulmuyor. Bu nedenle hem tamamen kayıt dışı olan çalışmalarda, hem de bu türden kayıtların tutulmadığı yerlerde uzun çalışma saatlerinin uygulandığı biliniyor. Türkiye’de, bu türden fazla çalışmaların tam kanuni olarak uygulanması halinde 3 milyona yakın ilave istihdam gerekeceği hesaplanmıştı.