İşte Beşiktaş’ın transfer listesi

Beşiktaş Kulübü Futbol Direktörü Önder Özen, siyah beyazlı kulübün transfer gündemine ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu.

İşte Beşiktaş’ın transfer listesi

Önder Özen’in 13 isim ile ilgili düşünceleri şu şekilde;
1-Gökhan Töre: Çok ısrarcı değiliz, alternatifler var
2-Moledo: Bonservisi çok yüksek, olmayabilir
3-Lanzini: Teklif sunduk, cevap bekliyoruz
4-Lescott: Ailesi İngiltere’de devam etmek istedi
5-Yalçın Ayhan: Transfer olabilir, kampa götürebiliriz
6-Mitroğlu: Kısa bir süre içerisinde durumu netleşir
7-Sivok: Kiralık verilmeyecek, devam edecek
8-Olcan Adın: Galatasaray’a hayırlı olsun
9-Eneramo: Başka sebepler de var, sonra açıklarım.
10-Sağ bek: Görüşmelerimiz var, transfer yapacağız
11-Stoper: Stoper transferi kesinlikle yapılacak
12-10 numara: Fernandes ile aynı kalitede olacak
13-Perşembe günü: En az 1 transfer açıklanacak

Önder Özen’in açıklamalarını tamamı şu şekilde;
“8 Ağustos’ta Chelsea, Fenerbahçe ve bizim yer alacağımız bir turnuva olacak. Şükrü Saracoğlu’nda gerçekleşecek. Stoper, ofanisf orta saha, hücumun sağ bölgesine ve forvete transfer yapacağız. Motta’nın bonservisni 2.5 milyon eurodan 1.1 milyona indirerek aldık.”

“BAŞKANA BAĞLI PROFESYONEL ÇALIŞAN…”
“İki şekil arasındaki farkı tam net olarak gördüğümüZ, ikisini mukayese edecek kadar hakim olduğumu söyleyemem. Benim profesyonel bir iş saham var. Yönetim kurulundaki 15 kişi benim iş verenim. Benim onlara karşı sorumluluğum var. Başkana bağlı profesyonel çalışan bendim. Transfer komitesi başkanı Deniz Atalay’dır. Tüm aşamalarda çok sayıda transfer operasyonunu yürütmüş olan büyüğümüzdür. Sayın Ahmet Kavalcı, tüm seyahatlarde, kamplarda, birçok gün Ümraniye’de de bizlerle beraberdi. Her yöneticiyle ayrı beraberliklerimiz vardı. Biz birlikte çalıştık. Futbol komitesinde olan sorumluluklarım vardır.”

“Bu sezon nasıl bir yapılanma olacak bilmiyorum. Ben yöneticilerle her gün konuşurum. Bizim olağan bir iş akışımız var, benim iletmek zorunda olduğum, almak zorunda olduğum bilgiler var. Bunları paylaşıyoruz. Ben çatıdaki yapıya bakmıyorum, o benim ilgi alanımın dışında. HAngi yöneticiyle çalışacağımız yönetim kurulu tarafından belirlenir. Benim amacım, mümkün olduğu kadar uyumlu çalışabilmektir.”

“TARTIŞTIĞIMIZ OLMUŞTUR”
“Sayın Ahmet Kavalcı benim bir dost, abi olarak insanlığından çok etkilendiğim, insanlığında bir şeyler bulduğum bir abim, büyüğümdür. Ben kendisini tanımış olmaktan ötürü mutluyum. Son derece pozitif bir karakterdir. Basın mensupları tarafından da, camia tarafından, futbolcular tarafından çok sevilen, çok koşan bir büyüğümüzdür.”

“İş için, başarmak için, daha iyisi için tartıştığımız da oldu. Ona karşı da sorumluluğumuz devam edecek. Neticede, Beşiktaş’ın 15 yöneticisinden birisi. Biz buraya Mete Vardar’la birlikte geldik. Bundan sonra da bizimle beraber. Mete Vardar da Beşiktaş’ın içerisinde uzun yıllar bulunan, ailesi de camia içerisinde olan, kulübün altyapıdaki sorunlarını bilen, zorlukları bilen bir yöneticimiz. Birlikteyiz. Birlikte çalışacağız. Uyumlu bir çalışma ortamı olacağından benim bir şüphem yok.”
“SLAVEN BILIC BENİM SEÇİMİMDİR”
“Hepinizin bildiği gibi Slaven Bilic benim seçimimdir. O dönem yöneticiler benim işimi kolaylaştırmak için randevular aldı. Ben Bilic ile çalışmak istedim. Futbol Direktörlüğü benim için de, kulüp için de, ülke için de yeni bir iş sahası. Bu iş sahası kitapta yazılmıyor, bunun okulda bir tanımı yok. Dolayısıyla ben bir tarz oluşturmaya çalışırım.”

“Ben teknik direktörlük yaptım, yöneticinin soyunma odasına, yedek kulübesine gelmesi, antrenman sahasında direktifi, eleştirisi beni rahatsız etti. Bu ülkedeki antrenörlerin tamamını rahatsız etmiştir. Ben bu rahatsızlığı bilen biri olarak, antrenmana müdahil olmadım. Soyunma odasına girmek, oraya müdahil olmak, yedek kulübesinde olmak, müdahale etmek, kadroya karışmak, şunu al, bunu gönder gibi bir eğilimim olmadı. Kendisiyle fikir paylaşımları yaptık.”

“TARTIŞMALARIMIZ OLDU AMA SONUÇTA…”
“Devre arasında kendisine yazılı bir rapor verdim. Antrenmanlardan, kadroya, 11′lere kadar bir rapor verdim. Neden, farklı bir gözden baksın diye verdim. Kendi antrenör ekibi içerisinde de farklı gözler var. Ben kendi görüşlerimi devre arasında paylaştım. Son derece makul bir paylaşım oldu. Sezon sonuna kadar hiçbir müdahalem olmadı. Her dediğine evet dedim anlamında değil. Sezon bitince bir toplantı yaptık. Fikir ayrılıklarımız, tartışmalarımız oldu. Sonuçta bir noktaya geldik.”

“Antrenör ekibi, antrenör planı, takımla, takım sevk ve idaresiyle alakalı fikir ayrılıklarımız oldu. Fatih Terim’in bir ikiz kardeşi olsaydı, aynı eğitim sürecinden geçseydi, aynı yerlerde oynasaydı, aynı yerlerde görev yapsalardı, yine de fikirler aynı olmazdı. Bir antrenörün görev alanı var. O yüzden sezon sonunu bekledim. Anlaştığımız, anlaşmadığımız yerler var. Transfer döneminde de üzerinde mutabık olamadığımız oyuncular var, onları eledik. Ben küs kalabilirim, Slaven Bilic yapı itibariyle küs kalabilecek bir insan değil. Duygusal bir insandır. Duygularıyla yaşar. Kesinlikle ve kesinlikle küskünlük, dargınlık, iletişimsizlik söz konusu değildir.”
“KERİM FREI İLE SIKINTILARIMIZ OLDU”
“Antrenör ekibinin geliştirilmesi gerektiğini Bilic’e söyledim. Bilic kendi antrenör ekibine güveniyor. Ben de güvenmesem, kimin güvendiğine bakmadan 1 saniyede alırım görevden, düşünmem. Üç tane isim üzerinden konuştuk, antrenör ekibine dahil olması için. İkisi basına yansıdı. Oyuncularımızın bireysel desteğe ihtiyacı olduğunu düşündüm.”
“Kerim Frei konusunda sıkıntılarımız oldu. Sürekli içe kat ediyordu, çizgiye paralel oynaması gerektiğini biri ona öğretmeli. Bazı sıkıntılarımızı aşacak, bireysel antrenmanları uygulayabilecek, Beşiktaş’ta oynamış, klası olan, gösterebilen bir teknik adam olsun istedim. Bunu Slaven Bilic’le paylaştım. Bir arkadaşı kendisine önerdim, düşündü, bu ekiple devam etmek istediğini söyledi. Bu konuyu bu şekilde kapattık. Hoca bu ekiple daha iyisini yapabileceğini düşünüyor. Bu konuyu tartışmasız, mutabakata vararak kapattık.”
“UÇAKTAN ATLARIM”
“Beşiktaş’ta göreve başladıktan sonra futbolun en önemli unsurun menajerler olduğunu gördüm. Şimdi bir şey söyleyeceğim, belki dava açacak insanlar. Doğru anlatmaya gayret edeyim. Ticareti hırsızlıkla eş değer tutan bir kültürle büyüdüm. İşin ticari tarafı beni hep rahatsız ediyor, beni korkutuyor. O sebeple ben değerli yöneticilerimize rica ettim, pazarlıkta, kontratta yardımcı oldular. Uçakta menajer görmek, uçakta menajer olması beni rahatsız ediyor. Ölmeyeceğim bilsem atlarım uçaktan, öyle rahatsız ediyor. Otelde görmek rahatsız ediyor. Kim olursa olsun, kimin menajeri olursa olsun. Yöneticileri de rahatsız ediyor. Şöyle bir gerçek var, benim gibi geri kafalılar kabul etmiyor ama futbol bir iş ve bunun önemli bir parçası menajerler.